En şerefli şey

A -
A +

Esen Sofu hazretleri Söğüt toprağını nurlandıran bir Allah adamı. Kabr-i şerifi, Söğüt'ün Borçak köyündedir. Bu zat, talebesiyle sohbet ediyordu bir gün. Bir ara sohbeti kesip döndü gençlere: - Size bir şey sorayım mı çocuklar? Bir ağızdan cevap verdiler: - Sorun hocam! - Pekâla soruyorum. Şu kâinatta en kıymetli ve en şerefli şey nedir sizce? Bunun üzerine düşünmeye başladılar. Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra biri kalktı ayağa. - Kâbe'dir hocam. - Bilemedin. Sonra bir başkası kalktı. - Hacerül Esvet'tir. - Hayır. Herbiri birşey diyordu. - Cennet'tir hocam. - Değil. - Arş-ı âlâ'dır. - O da değil. Hiçbiri bilememişti. Zannediyorum siz de merak ettiniz doğru cevabı. Hemen arz edelim. Buyurdu ki: - Kâinatta en kıymetli şey, şu anda Sevgili Peygamberimizin mübarek kabr-i şerifinde, Onun mübarek bedenine temas eden topraklardır çocuklar. Bu nasipli topraklar, Arş'dan, Kürsî'den ve Cennetlerden daha kıymetli ve şereflidir. *** Bu zatın talebesinden Ahmed adında bir genç, evinde kitabını açmış, "İslamiyette hediyeleşmenin önemi"ni okuyordu ki, hatırına şu düşünce geldi birden: "Şu yeni aldığım cübbeyi, götürüp hocama hediye edeyim. Duasını alırım en azından." Ve fırladı ayağa. Acele hazırlanıp çıktı evden. Olacak bu ya, heyecan ve telaşeden unutmuştu cübbeyi almayı. Dergaha varıp girdi hocasının huzuruna. Mübarek zat, tebessümle baktı gence. - Hoşgeldin evladım, ama boş geldin. Hani bizim cübbe? Delikanlı ancak o zaman uyanabildi. - Eyvaah! Unuttum hocam. - Zararı yok. Ama getirseydin dua ederdik en azından. Genç duygulanmıştı. Sarıldı ellerine. - Hemen gidip getireyim hocam. - Hayır hayır, şaka söyledim evladım. Ama iyi düşünmüşsün. Hediyeleşmek sünnettir. Sevgili Peygamberimiz "Hediyeleşiniz, sevişiniz" buyuruyor. - Onlar da hediyeleşir miydi hocam? - Elbette. Eshab-ı kiram hediye getirdiklerinde, Efendimiz kabul eder ve kat kat mukabelede bulunurdu onlara. Ayrıca hediye muhabbeti arttırır evladım.