Muhammed Emin Hirevî "rahmetullahi aleyh anlatıyor: Mûsâ Nebî zamanında çok günahkâr bir kişi vardı. Nihayet öldü. Halk, onun ölüsünü bir kenara attılar. O anda cenabı Haktan vahiy geldi: - Yâ Mûsâ! O kulumu kefenleyip namazını kıl ve güzelce defnet! Mûsâ Nebî emri yerine getirdikten sonra sordu: - Ya Rabbî! O, çok günahkâr biriydi. Bunun hikmeti nedir? Cenabı Hak buyurdu ki: - Yâ Mûsâ! Evet, o kulun günahı, halkın bildiğinden de daha çoktu. Ama o, bir gün Tevrat'ta Habîbimin methini gördü. Kalbinde, Ona karşı muhabbet hasıl oldu ve o sayfayı öpüp, yüzüne sürdü. İşte Habîbime olan bu sevgisi hürmetine o kulumun bütün günahlarını sildim ve onu dostlarımdan eyledim. Sevginin böylesi!.. Yâkup aleyhisselamın, oğlu Yusuf Nebîden ayrılığı çok uzamıştı. Hasret ateşiyle yanıp kavruluyordu. Nihayet Yusuf aleyhisselam Mısır'a sultan oldu ve babasını Mısır'a davet etti. Yakup Peygamber, dörtyüz kişilik bir kafile ile düştü yollara. Yusuf Nebî de asker ve erkânıyla babasını karşılamaya çıktı. Nihayet karşı karşıya geldiler. Yusuf Nebî, uzaktan babasını görünce, atından yere atlayıp, koştu babasına. O da Ona koşturdu. Sarmaş dolaş olup kendilerinden geçtiler. Cümle melekler onları seyrediyordu. Gözyaşları içinde sordular: - Ey Rabbimiz! Hiç kimse diğerini bu kadar sever mi? Hak teâlâ buyurdu ki: - Ey melekler! İzzetim ve celâlim hakkı için, benim, ümmet-i Muhammed'e olan muhabbetim bundan kat kat fazladır. Sizler kimler siniz? Sonra Mısır'a geldiler. Yusuf aleyhisselam halkı camiye toplayıp minbere çıktı. Resulullaha salevat getirdikten sonra sordu: - Ey Mısır halkı, sizler kimlersiniz? Halk, bir ağızdan haykırdı: - Senin köleleriniz! Sonra babasını gösterdi. - Ey insanlar! Şu gördüğünüz zat, benim babamdır. Hepinizi Onun hürmetine âzâd ettim. İşte kıyamet gününde de günahkâr mü'minler korku ile bekleşirken, Sevgili Peygamberimiz oraya gelip, nurdan bir minber üzerine oturur. O anda, mahşer halkına Hak tealadan bir nida gelir: - Sizler kimlersiniz? Cümle ehl-i mahşer bir ağızdan cevap verirler: - Hepimiz senin kulunuz ve mahlukunuz. Hak teala buyurur ki: - Hepinizi bu ümmî Peygamber hürmetine âzâd ettim.