Eşref Baba, İznik toprağını nurlandıran bir Velî. Mübarek az yer ve az uyurdu. Helal yemeğe çok dikkat eder, haramın zerresini sokmazdı ağzına. Talebesinden biri çok günah işliyordu. Ona acıdığından gitti bir gün o gencin yanına. Kulağına eğilip fısıldadı: - Haram, ateştir evladım. Uzak dur günahtan! Bu söz çok tesir etti gence. - Haram ateş midir hocam? - Evet evladım. Haram yersen, karnını ateşle doldurursun. Haramı tutarsan, ateşi tutarsın. Harama gidersen, ateşe basarsın. Anladın mı yavrum? - Anladım hocam. Bir söz, bu kadar tesir ederdi. Genç bıçak gibi kesildi günahtan. *** Bir talebesi de sordu bir gün bu zata: - Hocam, kalbimi temizlemek istiyorum. Ne yapayım? Bunun ilacı belli - Kalpleri temizlemenin ilacı, Allah dostlarının sözleridir evladım. Onlarla sohbet edenin kalbi temizlenir. - Peki, öyle kimseler yoksa hocam? - Kitapları var evladım. - Kitaplarını okumakla da kalp temizlenir mi? - Elbette. Kitap okumak, sohbet etmek gibidir. - Anlamadım, nasıl yani? - Bak evladım, İmam-ı Gazali hazretlerinin kitabını edeple okursan, o büyük veli ile sohbet etmiş gibi feyz alırsın mesela. - Feyz nedir hocam? - Feyz, nur demektir. O kitapları okuyanın kalbine, yazarının kalbinden feyz akar. Yani kalbi nurlanır, temizlenir. - Peki hocam, kalbin temizlendiğini nasıl anlarız? - Çok kolay. Nasıl mesela? - Kalbi temizlenmiş olana, ibadet yapmak kolay ve zevkli, günahlar ise zevksiz ve tatsız gelir. Hatta iğrenir onlardan. - Anladım hocam. *** Bir gün de sordu bir genç: - Hocam, dualarımın kabul olması için ne yapayım? Büyük velî, cevap olarak ağzını işaret etti. Genç bir şey anlamadı bundan. - Özür dilerim, anlamadım hocam. Buyurdu ki: - Ağzına girene ve ağzından çıkana dikat et evladım! Bütün iş bundadır. - Nasıl yani hocam? - Yanisi şu ki, haram yeme ve haram konuşma evladım. Ancak böyle bir ağızla yapılan duaları kabul eder Allahü teala...