Himmet nasıl gelir?

A -
A +

İslâm âlimlerinden, "Seyyid Nizâm Efendi", Allahın kullarına hep nasîhat ederdi. Bir gün de buyurdu ki: (Bir "Allah adamı"na, Rastlarsanız, her işi danışın gidip Ona. Yanılır ekseriyâ çünkü sizin aklınız. Sonu pişmânlık olur, sormadan yaparsanız. Hâlbuki "Akl-ı selîm" sâhibidir velîler. Onlar, "Kalb gözü" ile bakıp karar verirler. Avâm'ınsa aklına, "Akl-ı meâş" denilir. Bunlar, çok işlerinde hep yanlış karar verir. Her ne yapsa, sonunda olur pişmân ve üzgün. Bugün yaptığı işi, beğenmez ertesi gün. Öğleden önce başka, sonra başka düşünür. Çünkü aklı esirdir, değildir serbest ve hür. Lâkin avâmdan biri, aklını bırakarak, Bir "Allah adamı"na uyarsa tam olarak, Onun dahî her işi, olur iyi ve makbûl. Hak teâlâ indinde, o da olur hâlis kul. Üstâda tam uymaya, denir ki "Teslîmiyet", Böyle tâbi olana, çok gelir feyiz, himmet. Üstâdını bırakıp, kim uyarsa nefsine, Himmetten mahrum olup, işi gider tersine. "İmâm-ı Rabbânî"nin talebesinden bir zât, Üstâdına gelerek, dedi ki Ona bizzât: (Falan beldeye gidip, yerleşmek istiyorum. Bir medrese açarak, ders vereyim diyorum.) O, "Kendi arzusu"nu arz edince böylece, Üstâdı, "Sen bilirsin!" buyurdular sâdece. O gidip, o beldede bekledi tam bir sene. Ve lâkin tek bir kişi gelmedi kendisine. Hatâsını anlayıp, gelerek tekrar geri, Bu sefer Ona sordu, gideceği o yeri. Üstâdı buyurdu ki: (Yine git aynı yere!) Üstâdının emriyle gidiverdi bu kere. Lâkin öyle oldu ki, ordaki medreseler, Onun gidişi ile kapandı birer birer. Zîrâ herkes, her yerden, demeyip uzak yakın, Hep Onun sohbetine koştular akın akın. Zîrâ "Emir" ileydi bu seferki gidişi. Elbet öyle gidenin, böyle olur her işi. -------- E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com