Balıkesir'de yaşamış Hak dostlarından "Salih Dede"den bahsedelim bu gün... Balıkesir merkezde, Atalar Caddesi üzerinde bir apartmanın dibinde bulunuyor nurlu kabri. Kalp gözü açık velilerdenmiş mübarek. Bir gün, günahlar içinde olan bir genç gelip dert yandı bu zata: - Hocam, hiç huzurum yok. İçim sıkılıyor. - Neden sıkılıyorsun? - Bilmiyorum. Devamlı bir huzurluzluk var içimde. - Evladım, Allahü tealanın emir ve yasaklarına göre yaşarsan huzurlu olursun. Huzursuzluk, günah işlemekten ileri gelir ekseri. - Doğrudur hocam. İslamiyeti pek yaşayamıyorum. Daha doğrusu hiç bilmiyorum dinimi. - Evinizde ehl-i sünnet alimlerinin yazdığı ilmihal kitaplarından yok mu evladım? - Var hocam, olmaz mı! - Pekiyi okumuyor musun o kitapları? Genç büktü boynunu - Maalesef hocam, okumuyorum. Mübarek üzülmüştü. - Vah vah. Güzelim kitapları raflarda hapsettin öyle mi? Çok yazık. Senin ilacın o kitaplardır işte. Bir hasta, ilacını bilse ama kullanmasa, iyi olabilir mi? - Olmaz tabii hocam. - İşte senin halin de buna benziyor. İlacın var, kullanmıyorsun. Bir ilaç kullanılmıyorsa, evde bulunmasının ne faydası olur? O kitapları okuyup tatbik edersen, kurtulursun sıkıntıdan. Huzura kavuşursun. *** Bir gün de, nasihat isteyen bir gence buyurdu ki: - Evladım, Allahü tealanın sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de Allah'ın kullarına öylece davran. Muvaffak olmanın sırrı ikidir. Biri, günah işlememek, öbürü Allah'ın kullarına iyilik etmektir. Muvaffak olmak için - Unutma, sabreden ve güleryüzlü olan, daima muvaffak olur. Delikanlının hoşuna gitmişti bu sözler. Sordu yine: - Hocam, çok yaşamak istiyorum, ne yapayım? - Ölümü çok düşün. - Anlamadım efendim! - Anlamayacak ne var evladım. Ölümü düşünmek ömrü uzatır. - Peki hocam, huzurlu olmak için ne yapayım? - Ölüme hazırlan. Delikanlı yine şaşırmıştı. - Hocam, huzurlu olmanın yolunu sormuştum. - Anladım evladım. Müslüman, ölümü düşündükçe rahatlar. Hele ölüme hazırsa, huzur dolar içine. Onun mutluluğu yüzünden okunur. - Peki hocam, bana son bir nasihat edin de, onu küpe yapayım kulağıma. - Pekâlâ, her işi yaparken "Rabbim bundan razı mı?" diye düşün önce. Razıysa yap, yoksa yapma.