"İhlasla amel et!"

A -
A +

İmam-ı Gazali "rahmetullahi aleyh" Büyük islam alimi. Bir gün, "İhlas"tan sorarlar bu zata. Şu bilgileri verir: Hak teâlâ buyurdu: - İhlâs, sırrımdır benim. Onu, dostlarımın kalbine yerleştiririm. Muâz bin Cebel der ki: - İhlâsla amel et. Az da olsa, eder kifayet. Ebû Süleymân der ki: - İhlâsla iş yapan, kurtulur. Tek murâdım budur. Rüyada sordular birine: - Hak teâlâ ne yaptı amellerine? Dedi ki: - Allah için yaptıklarım beni karşıladı. Hatta yoldan ihlasla bir taş kaldırmıştım. O bile defterimde vardı. Ama, Bin altın değerinde bir sadaka vermiştim. Onu göremedim. Ve arzettim: - Yâ ilâhî, o hayrım yoktur mîzânımda. "Gönderdiğin yerdedir" Denildi ki: - Gönderdiğin yerdedir. Arama burada. Hatırladım hemen. Onu verirken biri görmüştü. Sevinmiştim içimden. *** Ve şu menkıbeyi anlatır: Bir kişi cihâd için, harbe gider. Yolda ucuz bir heybe görür. Şöyle düşünür: - Şunu alayım. İlerde satıp, para da kazanayım. Ve alır. Ama rüya görür o gece. İki melek yere inerler. Biri, diğerine: - Bu gaziler Allah için cihada gidiyorlar. İsimlerini tek tek yaz. Sonra o kimseyi gösterir. O, ticarete gidiyor - Ama şu hariç. O, ticarete gidiyor. Adam üzülür - Ben de Allah için cihada gidiyorum. - Peki ama, niçin aldın o heybeyi? - İlerde satıp, biraz kâr edecektim. O melek, diğerine, - Yaz öyleyse der. Bu, hem cihada gidiyor, hem de ticarete. Rüyanın burasında uyanır. Anlar hatasını. Niyetini düzeltir. Atar kalbinden bu kâr faslını.