Mühim bir haberim var!

A -
A +

Abdurrahman bin Avf "radıyallahü anh", îman etmeden önce Yemen'e ticarî seyahatler yapıyor ve genellikle "Humeyrî" adında bir kimsenin evine misafir oluyordu. Yine bir seferinde onun evine gitmişti ki, Humeyrî mânâlı mânâlı baktı ona. - Abdurrahman! Sana mühim bir haberim var. - Hayırdır, ne haberi? - Sizin orada bir Peygamber çıktı. - Mekke'de mi? - Evet. Yeni bir din getirdi. Tebliğe başladı bile. Halkı, bir tek Allaha îman etmeye çağırıyor. Acele dön, ona sen de iman et. Sonra birkaç beyit okuyup tembih etti: - Gidince, bu beytleri oku o Peygambere! Hazret-i Abdurranman, işini yarıda bırakıp, acele Mekke'ye döndü. İlk işi, hazret-i Ebu Bekr'i bulmak oldu. Çünkü onun, akl-ı selim sahibi bir kişi olduğunu iyi biliyordu. Humeyrî'den duyduklarını anlatıp sordu ona: Sen ne diyorsun? - Sen ne diyorsun bu işe? - Evet, Humeyrî doğru söylemiş. - Peki, kim bu Peygamber? - Muhammed "aleyhisselam". Biz ona iman ettik. Koş, sen de îman et! Ona "Peki" deyip, doğruca Resulullahın hanesine koştu. Efendimiz onu görür görmez, bizzat islama çağırdılar: - Benim nübüvvetime iman et yâ Abdurrahman! - Olur, ama delîlin nedir? Resulullah tebessüm buyurdular. - Humeyrî, bana okuman için sana beyitler söylemedi mi? Evet, hakikat apaçık ortadaydı. Önce beyitleri okudu, sonra "Şehadet"i. Cân-ü gönülden îman edip, katıldı sahabe saflarına. İlklerden olmakla şereflendi. Efendimiz ona şöyle buyurdular: - Çok kimseler vardır ki, beni görmemişler, ama nübüvvetimi tasdîk etmişlerdir. Aaaah! Nerde kardeşim Bir gün, hazret-i Ömer'le yolculuğa çıktılar ikisi. Hazret-i Ömer'in sırtında "Su tulumu" vardı. Bir ara, dinlenmek için tulumu yere koyunca, hazret-i Abdurrahman rica etti: - İzin ver, biraz da ben taşıyayım. - Olmaz kardeşim. - Neden? - Kendi yükümü kendim taşımak isterim. Hem bu günkü yükümü sen taşırsan, kıyamet gününde "Günah yükü"mü kim taşıyacak? - O gün sizin yükünüz hafif olur. - Neden? - Çünkü Resulullahın yolundan yürürsünüz. Hazret-i Ömer bir "Aaaah!" çektikten sonra ekledi: -Nerdeee! Ömer, mahşerin şiddetinden ne zaman kurtulursa, Peygamberin izinden gittiği o zaman anlaşılacak kardeşim.