Beğenilen güzel huy ve ahlâk, kırk adettir. Bunlardan mühim olan biri de "Merhamet"tir. Cenâb-ı Hak buyurdu: (Rabbiniz, kullarına, Merhamet eylemeyi lâzım kıldı şânına.) Hadîs-i şerîflerde buyurdu Resûlullah: (Merhamet edenlere merhamet eder Allah. Merhamet ederseniz yerdekilere eğer, Gökteki mahluklar da size merhamet eder. (Kim merhamet etmezse Allahın kullarına, Allahü teâlâ da merhamet etmez ona.) Mümin, cenâb-ı Haktan diler af ve merhamet. Kendisi de herkese öyle davranır elbet. Kimseyi hakir bilmez, hor görmez ve incitmez. Merhametli, cömerttir, aslâ cimrilik etmez. Emrinde olanlara etmeyenler merhamet, Uzak kalır Allahın merhametinden elbet. Allahım! Merhamet ve ihsân sahibi sensin. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin. Allahım! Merhametin, ihsânın hakkı için, Bize iyilikler ve güzel ahlâk ver. Âmin! Güzel huy ve ahlâktan birisi de, "Meşveret". Bu huya sahip olan, hiç pişman olmaz elbet. "Meşveret", kısacası ehline danışmaktır. Bir işe başlamadan, sebebe yapışmaktır. Nitekim bu hususta gönderildi şu âyet: (Yapacağın bir işi önceden meşveret et!) Bir âyet-i kerîme meâli de şöyledir: (Onların her işleri müşâvere iledir.) Hadîs-i şerîfte de Resul şöyle buyurur: (Emîn olan kişiyle ancak meşveret olur.) Lâkin danışılan zat, insanların hâlini, İyi ölçüp bilmeli memleket ahvâlini. Siyâsette bilgili, ilerisini gören, Aklı fikri kuvvetli, güçlü olmalı zihnen. Meşveret olunan zat, hiç bilmeden konuşur, Bildiğinin aksini söylerse, günah olur. Bu şartlara uymayan birisiyle meşveret, Her iki tarafı da günaha sokar elbet. Başkasıyla meşveret etmez kibirli olan. İstifade etmekten mahrum kalır o zaman. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com