Namaz, dînin direğidir

İstanbul'da medfun Şeyh Abdülhalîm Efendi, bir sohbetinde; - İyi biliniz ki, "Namaz", dînin direğidir, buyurdu. Namaz kılan bir insan dînini doğrultmuş, kılmayan yıkmış olur. Ve ekledi: - Çünkü "Müslüman" demek, "Namazını kılan insan" demektir. Namaz varsa, Müslümanlık vardır. Namaz yoksa, şüphelidir. MÜMİN NAMAZA DURUNCA... Şöyle devam etti: - Namazları, vakitleri içinde, şartlarına ve edeblerine uygun olarak kılmalıdır. Ayrıca erkekler, cemaat ile kılmalı, birinci tekbîri imâmla birlikte almaya çalışmalı ve bunlardan biri yapılmazsa, mâtem tutmalıdır. Sözüne devamla; - Kâmil bir Müslüman, namaza durunca, sanki bu dünyâdan çıkıp âhirete girer. Selâm verince tekrar dünyâya döner, buyurdu. Ve ilave etti: - Kulun, Rabbine en yakın olduğu an, namaz kıldığı zamandır. Nitekim; - Hadîs-i şerîfte; (Bir mümin namaza durunca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile onun arasındaki perdeler kalkar. Cennette olan hûriler onu karşılar. Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder) buyuruldu. BİR ZAMAN GELECEK Kİ... Bir gün de bazı sevdiklerine; - Bir zaman gelecek, dünyâda "hakîkî evliyâ" kalmayacak, buyurdu. Sordular: - O zamanki insanlara ne tavsiye edersiniz efendim? - Mutlaka bir "Ehl-i sünnet âlimi"nin kitabını okusunlar. Zira o büyüklerin kitaplarının okunduğu yere rahmet yağar, kalbler temizlenir. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com