Nasîhatlerin başı...

A -
A +

Amasya evliyâsından Abdurrahman-ı Sânî hazretleri, nasîhat isteyen bir gence; - Oğlum! Nasîhatlerin başı "doğru îman" sâhibi olmaktır, buyurdu. Ve ekledi: - Sonra mühim olan, "ibâdet bilgileri"ni öğrenip öğrendiğiyle amel etmektir. Şöyle devam etti: - Akrabâyı ziyâret etmeli, gönüllerini almalısın oğlum. Komşuların haklarını da gözetmeli, fakirlere merhamet etmelisin. Delikanlı sordu: - Başka hocam? - Malı, parayı, İslâmiyetin izin vermediği yerlere harcamamalı, izin verilen yere de, isrâf etmemelisin. Sordu yine: - Nerelere harcamayayım efendim? - Oyunlara, haramlara, çalgılara, süslenmeye, gösteriş yapmaya ve öğünmeye harcama evlâdım. Bunlara dikkat edersen, malın zarardan kurtulur ve dünyâlıklar, âhiretlik hâlini alır. Genç merak etmişti. - Ya namaz hocam? Namaz mühim değil mi? - Elbette, hem de çok mühim. - Nasıl meselâ? - Namaz, "dînin direği"dir oğlum. Namazını kılan, dînini doğrultur, kılmayan yıkar. Ve ilâve etti: - Namazları, vakit girer girmez kılmalı ve şartlarına, edeblerine dikkat etmelisin. Ayrıca... - Ayrıca ne efendim? - Cemaatle kılmalısın. Hattâ birinci tekbîri imamla birlikte almaya çalışmalı ve birinci safta yer bulmalısın. - Bunlar da mühim mi hocam? - Tabii. Bunlardan biri yapılmazsa, mâtem tutmalısın. Kâmil bir Müslüman, namaza durunca, sanki dünyâdan çıkıp âhirete girer. - Öyle mii? - Evet. Peygamber Efendimiz; (Bir mümin namaza durunca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile onun arasında bulunan perdeler kalkar) buyuruyor. Genç duygulandı. - Ne güzel şey. - Tabii. Hadîsin devamında; (Cennette olan hûriler onu karşılar. Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder) buyuruluyor. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com