"Ne olacak hâlimiz?!."

A -
A +

"Abdülhakîm Arvâsî", büyük evliyâ idi. Her ilimde mâhir ve sanki bir deryâ idi. O bir gün buyurdu ki: (Ey insanlar, bilin ki, Bu zaman küfür, zulmet, akıyor bir "Sel" gibi. Îmân, o sel üstünde, "Saman çöpü" gibidir. O akıntıya karşı durması kâbil midir? Ancak "Kuytu" bir yere, bir "Kaya kovuğu"na, Girerse, akıntıdan bir zarar gelmez ona. İslâm âlimlerinin öğüt nasîhatları, Aynen böyle küfürden kurtarır insanları. İslâm âlimi yoksa, kitapları mevcuttur. Onları okuyan da bu belâdan kurtulur. Biri dedi: (Efendim, gâyet günâhkârız biz. Yârın mahşer gününde, ne olacak hâlimiz?) Buyurdu ki: (Evlâdım, dünyâ ve âhirette, Her kişi, sevdiğiyle bulunacak elbette. Bu işte, berâberdir ehil ile nâ-ehil. Eğer sağlam "Gemi"ye bindin ise, gam değil. Çünkü bir gün bu gemi, çıkar ise sâhile, Sâdece kaptanını ulaştırmaz hâliyle. Yolcularını dahî ulaştırır muhakkak. Bindiğin geminin nereye gittiğine bak. "Saâdet gemisi"ne binmiş isen eğer ki, O, seni ulaştırır "Cennet"e elbette ki. Her kim neye binerse, ona tâbi olarak, İnecektir tabii, neresiyse son durak. Pişmân olmamak için indiği son mahalde, Dikkatli olmalıdır, ilk binerken o hâlde. "Âhiret yolcusu" da, elbette bunun gibi, Çok iyi seçmelidir, bineceği gemiyi. O gün, çok dehşetlidir, bu diller o gün susar. Yer ve gök şâhit olur, konuşur hep âzâlar. Mahcûb olmamak için mahşerde o gün insan, Dînin emirlerini gözetmeli her zaman. Yapabilmek için de bu emirleri bir bir, Onları ince ince öğrenmek lâzım gelir. Yâni farz ve harâmı öğrenip çok mükemmel, Sonra da, mûcibince yapmalı iyi amel. Ayrıca her ameli yapmalı Allah için. Buna "İhlâs" denir ki, esâsı budur işin.) E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com