Neden iki hisse?

A -
A +

Sahâbe ordusu bir gazâdan zaferle dönmüş, çok miktarda ganimet elde edilmişti. Efendimiz o ganimeti mücahit gazilere taksim etti o gün. Ancak her mücahide "bir hisse" verirken hazret-i Ali'ye "iki hisse" vermişti. Münafıklar, fitne malzemesi yaptılar bunu. Ötede beride konuşuyorlardı. - Duydun mu? - Neyi? - Peygamberin iltimasını. - Kime, nasıl? - Canım duymadın mı? Herkese bir hisse verirken, Ali'ye iki hisse verdi. Resmen iltimas etti amcaoğluna. Efendimiz bu dedikodulara çok üzüldü. Ve hemen minbere çıkıp hitab etti askere: - Ey gaziler! Bu harpte, küffâr ordusunu susturan, attığı müthiş nârâlarla kâfirleri korkutan eri gördünüz mü? Mücâhitler cevap verdi: - Evet yâ Resulallah, Ablak bir ata binmiş, yeşil sarık sarmıştı başına. Nârâ attığında sanki dağlar titriyordu. Her hamle yaptığında yer sallanıyor, her kılıç vuruşunda nice başlar düşüyordu yere. Efendimiz sordular: - Peki o yiğidi tanıyabildiniz mi? - Hayır yâ Resulallah. - Neden? - Çünkü o kılıcını küffâra vurduğunda, aniden bir bulut kaplıyordu etrâfını. Bu yüzden kendisini göremiyorduk. Efendimiz buyurdular ki: - Onun kim olduğunu söyliyeyim mi? - Söyleyin yâ Resulallah, çok merak ettik. - O yiğit, kardeşim Cebrâil'di. - Cebrail mi? - Evet, giderken, "Benim ganimet hissemi Aliye ver!" diye tembih etti bana. Kimseye iltimas etmedim İşte ey eshabım, Ali'ye iki hisse vermemin sebebi budur. Yoksa kimseye iltimas etmedim. Münafıklar, ağzının payını almış oldu böylece. *** Birgün de, bir akarsu taşıp etraftaki ekinlere zarar vermişti. Mağdur insanlar hazret-i Ali'ye koşup ricâ ettiler: - Ne olur, duâ buyurun da su azalsın. Hazret-i Ali, - Peki, deyip çıktı evden. Resulullahın abâsını giydi, sarığını sardı, asâsını aldı, Hasan ve Hüseyin'le birlikte geldi o ırmak kenarına. Elindeki asâ ile suya bir işaret edince, suyun seviyesi düştü biraz. İkinci işarette biraz daha indi. Üçüncüde normal seviyesine gelmişti. Kalabalığa dönüp sordu: - Bu kadar kâfi midir? Kalabalık bir ağızdan bağırdılar:, - Tamam yâ Ali, yeter! Sonra teşekkür edip dağıldılar.