Emîr Sultân'ın bir "Yay"ı ile bir "Ok"u vardı ki, bir savaş çıksa, onu kullanırdı. Ama bir marifeti vardı bunların. Şöyle ki; Yayına bir ok koysa, "Kırk ok" olarak çıkar ve bulurdu hedefini. Bir gün, şeyhülislâmla dolaşırken, bu Yay ve Ok'unu isteyip getirtti. Şeyhülislâma uzatıp; - Bunu al, doğuya doğru at! buyurdu. Ok nereye düşerse, mezârımı o yere kazarsınız! Şeyhülislâm oku fırlattı. Tam şimdiki türbesinin bulunduğu yere düştü. "Emîr Sultân" vefat edince, üzerine bir türbe yaptılar. Türbeyi yapan usta; - Türbeyi yaparken, hep kendisinden tâlimât alıyordum, dedi yakınlarına. Anlamadılar. - Nasıl yâni? - Şöyle ki, her gece rüyâma girip; "Şurası şöyle olsun!" veya "Burasını böye yap" der, târif ederdi. Ben de öyle yapardım. Himmeti çabuk yetişti İznik'te, "Emîr Sultân"ı çok seven bir kimse vardı ki, bu şahıs Bursa'ya geldi bir gün. Emir Sultânın kabrini ziyaret edecekti. Yaşlı türbedarı bulup arz etti: - Amcacığım, müsaade ederseniz, uzun müddet kalmak istiyorum bu türbede. Türbedar izin verdi. - Pekâlâ. İstediğin kadar kalabilirsin. - Teşekkür ederim. Ve girdi içeri. Türbede, gece gündüz ibâdet ediyor, yalvarıyor, gözyaşı döküyordu. Belli ki, mühim bir muradı vardı. Fakat iki gün sonra ayrıldı türbeden. Türbedar onu görüp sordu: - Hani uzun müddet kalacaktın. - Evet niyetim öyleydi. - Pekii niçin erken gidiyorsun? - Kavuşmak istediğim bir muradım vardı benim. Yıllardır duâ eder, yine kavuşamazdım. - Evet. - Bunun için burada da uzun müddet kalırım zannetmiştim. - Ee, şimdi kavuştun mu o muradına? - Elhamdülillah. Emir Sultân hazretlerini vesîle ederek duâ edince, yetişti himmeti. Çabucak kavuştum muradıma. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com