Övülmeyi sevmek

A -
A +

"Övülmeyi sevmek" de yine kötü bir huydur. Bu illete saplanan, dâimâ huzursuzdur. Bu kalb hastalığına yakalanan kimseler, Dünyada meth-ü senâ olunmayı severler. Övülmek, insanlara fıtraten tatlı gelir. Bundan kalbimiz değil, yalnız nefis zevklenir. Bunun sebebi ise, insanlarda var olan, (Ben) egosu iledir, dürter durur her zaman. Bu hastalığa karşı, dikkatli olmalıdır. Bulaşmaması için tedbir de almalıdır. Bu hastalığa karşı nitekim çok âlimler, Nasihatler ederek çâreler bildirdiler. Meselâ övülmenin, üstünlük ve iyilik, Olmadığını, insan idrak etmelidir ilk. Kısa bir süre için olsa da kanmamalı. Gelip geçici olan şeye aldanmamalı. Bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki o Server: (Övülmeyi istemek, kulu kör sağır eder.) Baba ve dedeyle de övülmemeli elbet. Onlar gibi olmaya etmeli sa'y-ü gayret. "Bid'at îtikadı" da çok kötü bir ahlâktır. Eğer kurtulamazsa, sonu helâk olmaktır. Çok Müslüman, yazık ki, bu kötü hastalığa, Yakalanıp düşmüştür bu korkunç bataklığa. Nefs-i emmâresinin arzusuna uyanlar, Bu kötü hastalığa daha çok tutulurlar. Aklı ermediği ve yanıldığı şeylerde, Yine de hep aklını rehber edinenler de, Bu gruba girer ve nefse kanmış olurlar. "Bid'at hastalığı"na yakalanmış olurlar. Dînimiz İslâmiyet, akla uygundur, ancak. Aklın hiç ermediği şeyler de var muhakkak. Bu hastalığa düşen, mikrobunu da taşır. Onun ile beraber olana da bulaşır. Her bid'at, kaldırırken ortadan bir sünneti, Nasıl kazanabilir böyle kimse Cenneti. Hem (Bid'at dalâlettir) buyurdu Efendimiz. Öyle ise biz ona nasıl (Hasene) deriz? Hastalığın ilâcı, aynen "ehl-i sünnet"e. Uyarak kavuşmaktır ebedî saadete. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com