Bir köylü, Resûlullah Efendimizin mübârek türbesine gelip ziyâret etti ve:
“Yâ Rabbî, bu senin Peygamberindir. Ben de kölelerinden biriyim. Peygamberinin hatırı için, beni ateşten âzât et” dedi.
O anda gâipten:
“Ey kulum! Niçin yalnız kendini düşündün? Bütün kullarımın âzât olmasını niçin istemedin? Seni ateşten âzât ettim” sesi işitildi.
● ● ●
Büyük velî Hâtim-i Esâm, Resûlullahın türbesini ziyâret etti.
Sonra el kaldırıp:
“Yâ Rabbî, Peygamberinin kabrini ziyâret ettim. Beni, eli boş olarak çevirme!” dedi.
O anda gâipten;
“Ey kulum, seni ve seninle beraber ziyâret edenlerin hepsini affettim” sesi işitildi.
● ● ●
İmâm-ı Ahmed Kastalânî der ki:
Birkaç sene hastalık çektim.
Doktorlar çâre bulamadı.
Mekke’de bir gece Resûlullahı vesîle edip çok yalvardım.
O gece rüyâ gördüm.
Birinin elindeki kâğıtta:
“Ahmed Kastalânî'nin hastalığı için, Resûlullahın izni ile bir ilâç yazılmıştır” yazıyordu.
O anda uyandım.
O ilâcı elimde gördüm.
Ve kullanıp sıhhat buldum.