"Rabbime ne cevap veririm?"

A -
A +

Dâvud-i Tâî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün sohbetinde; "Kardeşlerim! Allahü teâlânın size verdiği nîmetlerden, muhtaç olanlara verin, yoksa elinizden çıkar" buyurdu.

 

Ve ilâve etti:

 

Hadîs-i şerîfte;

 

“Allahü teâlâ bâzı kullarına çok nîmetler ihsân etmiştir. Bu nîmetleri muhtaç olanlara vermezlerse, ellerinden alıp da başkalarına verir” buyuruldu.

 

● ● ●

 

Dâvud-i Tâî hazretlerine, bir gün akrabâsından biri gelip;

 

“Bana nasîhat ediniz" deyince, çok ağladı!

 

Sonra ona;

 

"Gece ve gündüz, bu yolculukta birer konak yeri gibidir. Âhirete gideceğimiz muhakkak olduğuna göre oraya hazırlık yapalım" dedi.

 

Gözyaşını sildi!

 

Ve titrek sesle;

 

"Ben bunları sana söylüyorum, fakat bilesin ki bu nasîhate senden çok, benim ihtiyâcım var" buyurdu.

 

● ● ●

 

Hazret-i Dâvud “rahmetullahi aleyh” bir gün ilâç içmişti.

 

Evdekiler bu zâta;

 

"İlâç içtin, biraz dışarı çık, yürü, güneşlen" dediler.

 

Başını öne eğdi.

 

Ve sonra kaldırıp;

 

"Mahşer günü, Hak teâlâ bana, ‘niçin lüzumsuz birkaç adım yürüdün?’ diye sorarsa, ne cevap veririm?" buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...