Resulullahın misafiri kim?

A -
A +

Ahmet bin Hadraveyh, Belh şehrinde yaşayan velilerden... Doksanbeş yaşında Belh'te vefat etti. Bu büyük zat, birkaç din adamıyla birlikte Hacca gitti bir sene. Hacdan sonra Medine'ye geldiler. Mescid-i Nebiye varınca, yol arkadaşları teklif etti bu zata: - Acıktık, gidip birşeyler yesek mi? Mübarek, hayretle baktı onlara. - Arkadaşlar, biz şu anda neredeyiz? - Medine'de, mescid-i Nebî'de. - Yani Resulullahın misafiriyiz değil mi? - Evet. - Öyleyse merak etmeyin. O bizi aç bırakmaz. Biz ibadetimize bakalım. Onlar, yarım ağız "Peki, olur" dedilerse de, yine bir ara gidip karınlarını doyurup geldiler. Ama yatsıdan sonra, bir Medineli geldi yanlarına. - İçinizde Resulullahın misafiri kimdir? "Onun karnını doyur" Hepsinin namına bu büyük zat cevap verdi: - Hepimiz Onun misafiriyiz. - Peki, şu anda hanginizin karnı aç? - Ben açım. - Tamam, seni arıyorum işte. Az önce Peygamberimizi gördüm rüyada. Bana, "Mescide git. Orada, benim bir misafirim var. Karnı açtır. Onu al, karnını doyur" buyurdular. Sonra koluna girip, - Haydi, dedi. Buyur, bize gidelim. Birlikte gittiler. Büyük velî, orada kaldığı müddet zarfında hiç yemek düşünmedi artık. O zatın evinde yiyip, ibadet etti devamlı. *** Bir gün, sevdikleriyle sohbet ediyordu ki, biri sordu: - Hocam, ben şehit olmayı çok istiyorum. Acaba nasib olur mu? Altmış yaşını geçen... Buyurdu ki: - Üzülme, namazını kılan ve altmış yaşını geçen bir müslüman, şehit olarak ölür. Ama hanımlar için yaş haddi yok, Namazını kılar, tesettüre riayet eder, iffetini korursa, hangi yaşta ölürse ölsün, şehittir. *** Bir gün de, içki içen bir genç gördü sokakta. Acıyıp çağırdı yanına. Genç adam koşup geldi ve büyük velinin karşısında durdu edeple. - Buyur baba! - Sana bir şey diyeyim mi evladım? - Buyurun, baş göz üstüne. - Allahü teâlâ hadis-i kudsîde buyuruyor ki, "Kimi seversen sev, bir gün ayrılacaksın. Ne yaparsan yap, bir gün hesabını vereceksin." Delikanlı bunu işitince kızardı, bozardı, sarardı ve bir "Aaah!" deyip yere yıkıldı. Ayıldığında nefret ediyordu içkiden. O günden sonra bir daha koymadı ağzına.