Hazret-i Ömer, bir keseyi parayla doldurup verdi bir gün hizmetçisine. - Bunu Ubeyde bin Cerrâh'a götür ve benim hediyem olduğunu söyle. - Başüstüne efendim. Sonra şu tembihi yaptı: - Ama hemen geri dönme. Bak bakalım Ubeyde ne yapacak bu paraları? Hizmetçi, gidip Ubeyde bin Cerrah'ın kapısını çaldı. Büyük sahabi çıktı kapıya. - Buyur evladım. - Efendim, bunu Halifemiz gönderdi deyip, elindeki keseyi uzattı kendisine. Hazret-i Ubeyde aldı onu hizmetçiden. - Peki evladım. Halifeye selam söyle. Sonra çıkıp, o paranın tamamını dağıttı fakirlere. Halbuki kendi de muhtaçtı o aralar. Hizmetçi dönüp gördüklerini arzetti Halifeye. "Gördün değil mi?" - Size selamları var efendim. Halife selamı alıp, para dolu ikinci bir keseyi uzattı bu defa. - Bunu da Muâz bin Cebel'e götür! Hizmetçi yine "Başüstüne" deyip vardı bu sahabinin evine. Kapıyı çalıp uzattı keseyi. - Bunu Halife gönderdi efendim. Hazret-i Muaz keseyi alıp teşekkür ettikten sonra çıktı ve tamamını dağıttı fukaraya. Halbuki kendinin de çok ihtiyacı vardı paraya. Hizmetçi dönüp bunu da arzedince, hazret-i Ömer çok memnun oldu ve buyurdu ki: - Gördün değil mi? Resulün eshabı birbirlerini nasıl çok seviyorlar. *** Yine hazret-i Ömer bir gece şehirde dolaşırken bir evden "bazı sesler" duyup şüphelendi. Evin damına çıkıp, içeri girdi. Bir de ne görsün? Bir adamla bir kadın oturmuş içki içiyorlar. "Sen üç günâh işledin" - Sen Allahtan korkmaz mısın? İçki içip günâha giriyorsun! Adam sakindi. Başını kaldırıp baktı Halifeye. - Beni dinler misin biraz? - Peki dinliyorum, söyle! - Ben bir günâh yaptıysam, sen üç günâh işledin. - Söyle bakalım, neymiş o üç günah? - Hak teâlâ Kur'ânda, "Evlere kapılarından giriniz!" buyuruyor. Sen damdan girdin. - Evet, başka? - "Başkalarının evine izin alarak ve selâm vererek giriniz!" buyuruyor. Sen izinsiz ve selamsız girdin. - Doğru, üçüncüsü? - "Kimsenin gizli kusûrunu araştırmayın!" buyuruyor. Sen araştırdın. Hazret-i Ömer bunu da tasdik etti. Ve adamdan özür dileyip ağlayarak evine döndü. Bunun keffareti olarak bir köle azad etti o gün.