"Sû-i zan haramdır evlâdım!.."

A -
A +
Söğüt’te medfun evliyâdan Koç Tâceddîn Baba’nın bir talebesi, odasında otururken Ahmet adındaki bir arkadaşı hakkında sû-i zanda bulundu.
Yâni kendi kendine;
"Niçin böyle yapıyor, ayıp değil mi, yazıklar olsun ona!" gibi şeyler söyleniyordu.
O esnâda kapısı çalındı.
Açınca hocasını gördü eşikte.
“Buyurun hocam” dedi.
Mübârek girdi içeri.
Hüzünle o talebeye bakıp;
“Sû-i zan haramdır evlâdım, vazgeç bundan!” buyurdu.
Genç talebe şaşırdı!
“Peki hocam!” dedi.
Hocası, sözüne devamla;
“Üstelik kul hakkına girer bu günah. Helâlleşmezsen işin zordur âhirette. Kalkamazsın altından” buyurdu.
Ve ayrılıp gitti.
O çıkınca, delikanlı hemen koştu o arkadaşına.
Dedi ki:
“Ahmetciğim, hakkını helâl et.”
“Hayrola ne oldu ki?”
“Yok canım bir şey olmadı.
“Ee, niçin helâllik istiyorsun?”
“Hocamız, sık sık helâlleşin buyuruyor ya, onun için” dedi.
O zaman arkadaşı;
“Helâl ettim, sen de helâl et” dedi.
O da, “Helâl ettim” dedi.
Ooh, kuş gibi hafiflediğini hissetti.
Ve huzur içinde evine gitti...