"Yâ Rabbî! Bize zafer ihsân et!"

Bedir Harbi’ydi.

Efendimiz, karşısında bine yakın kâfiri görünce secdeye kapanıp;

"Yâ Rabbî, vâdettiğin zaferi ihsân et" diye yalvardı.

Hazret-i Ebû Bekr geldi.

Efendimizin hâlini gördü.

Ve çok üzülüp;

"Yâ Resûlallah! O, mutlaka vâdinde duracak ve sana zafer verecektir" dedi.

O an Cibrîl-i Emîn geldi.

Ve Efendimize;

"Yâ Resûlallah! Ebû Bekr'in sözü üzerine Hak teâlâ bizi sana gönderdi. Beş bin meleğiz ve emrindeyiz" diye arz etti.

● ● ●

Resûlullah Efendimiz, bir gün gâzilere ganîmet dağıtıyordu.

O sırada bir köylü geldi.

Efendimizin yakasına yapıştı.

Ve kuvvetle çekip, kaba bir şekilde;

“Yüklet benim deveme de. Nasılsa şahsî malından vermiyorsun” dedi.

Efendimiz üzüldü!

Ve o köylüye dönüp;

“Senin şu hareketin ne çirkindir. Karşılığında ne yaparım dersin?” buyurdu

Köylü boynunu büktü ve;

“Herhâlde affedersin. Çünkü sen, kötülüğe iyilik edersin” dedi.

O vakit gülümsediler.

Ve Eshâbına dönüp;

“Ganîmetten buna da bir şeyler verin” buyurdular...