"Yanlış yapıyorsun!.."

A -
A +

Ahmet Şemseddin Marmaravî hazretlerinin talebelerinden biri, ondan habersiz medreseden ayrılmayı düşündü bir gün. Şeytan vesvese vermişti. "Başka yerlerde daha yüksek hocalar var. O hocaların yanına git" demişti ona. Genç, bu vesveseye kapılıp ayrıldı medreseden. Ancak bir müddet gitmişti ki, kulağına bir ses geldi gâibten: - Ey filân, yanlış yapıyorsun? Durdu. Ses devam ediyordu: - Hocanın kıymetini bil. Ondan ayrılma sakın! Kafası karıştı. Ne yapacağını bilmez bir halde devam etti yoluna. Az sonra bir köye vardı. Orada nur yüzlü bir ihtiyar görüp, ona danışmak isterken o yaşlı zat ona şefkatle bakıp; - Evlâdım! Geri dön! Ayrılma o dergâhtan! dedi. Genç anlamıştı hatâsını. - Peki deyip, geri döndü. Dergâha vardığında, hocası; - Evlâdım, iyi ki o ihtiyarı dinleyip geri döndün! buyurdu. Genç, öptü hocasının elini, özür diledi. Bir daha da düşünmedi ayrılmayı. MÜJDE VEREYİM Mİ? Bu büyük zat, bir gün sevdiklerine; - Size bir müjde vermek istiyorum, buyurdu. Dinleyenler merak edip; - O müjde nedir efendim? dediler. - "Ehl-i sünnet" îtikadında olan bir Müslüman, ölürken hiç "Ölüm acısı" duymayacak, buyurdu. Oradakiler çok sevinip; - Bu, gerçekten büyük müjde efendim, dediler. Buyurdu ki: - Evet. O anda melekler, Cennetten "Kevser şarabı" getirip içirirler bu mümine. Onu içince "Ölüm acısı"nı hiç duymaz. Aslında acı vardır. Ama o, içtiği Kevser şarabının tesiriyle hissetmez o acıyı. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com