Yapılacak bir tek iş var

A -
A +

Kabr-i şerîfi Ankara-Bağlum'da bulunan Ahmet Mekkî Efendi hazretleri, bir sohbetinde; - Âhir zamandayız, buyurdu. Din bilgileri azaldı. İslâmiyete uymak gevşedi. Sünnetler terk edilip, bid'atler yayıldı. Ve ekledi: - Küfrün ve bid'atlerin yayıldığı bu karanlık zamanda yapılacak bir tek iş vardır. Merak ettiler: - O nedir efendim? - Emr-i mâruf yapmak. - Yâni İslâmiyeti öğretmek mi hocam? - Evet. Müslüman evlâtlarının dinlerini öğrenmesine önayak olmak. Bu nasıl yapılır? Merakla sordular: - Bu nasıl yapılır hocam? - Âlimler, sözle ve yazı ile yaparlar. - Biz nasıl yaparız efendim? - Biz de İmâm-ı Rabbânî ve Abdülkadir-i Geylânî hazretleri gibi büyük İslâm âlimlerinin veya onların yolunda olan "Ehl-i sünnet âlimleri"nin yazdığı "İlmihâl" kitaplarından alıp, eşe dosta, gençlere vermek, her tarafa yaymak suretiyle yaparız. Ve ilave etti: - Bu iş, her Müslümanın birinci vazîfesi olmalıdır. Sordular yine: - Bu iş çok mu sevaptır efendim? - Elbette. Birine bir din kitabı vermenin sevabı, kâfirlerle yapılan savaşta çarpışıp şehid düşen bir askerin sevabından daha çoktur. Gıybet yapanı susturun! Bir gün de bazı sevdiklerine; - Gıybet yapanı dinlemeyin, hattâ susturun, buyurdu. Ve ekledi: - Çünkü gıybet günahı, "zinâ günahı"ndan büyüktür. Şaşırdılar: - Zinadan mı büyüktür efendim? - Evet. - Peki, nasıl susturacağız hocam? - Açıkça "Sus!" diyeceksiniz. Böyle yapana yüz şehid sevabı verilir. - Yüz şehid sevabı mı efendim? - Evet. Peygamber Efendimiz öyle buyuruyor. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com