2 cent aşıldı

Borsa endeksinin TL bazında tarihi zirveler yaptığı şu günlerde nereye gidebileceğini tahmin etmek için endekse dolar bazında bakabiliriz. Bunun iki sebebi var. Birincisi endeksi bu seviyelerden daha yukarılara taşıyabilmek için yabancı alımlarına ihtiyaç var. Yabancı yatırımcı da geldiği zaman endekse dolar bazında bakıp karar veriyor. İkincisi de İMKB'nin Aralık 1999 ile Eylül 2000 tarihleri arası hariç ana trendin 2 cent civarında hep satışlarla karşılaştığını görüyoruz. Onun için bu seviyelerde her zamankinden daha dikkatli olmak gerekiyor. Az önce Aralık 1999 ile Eylül 2000 tarih arası hariç demiştim. O zaman diliminde endeks 3.35 cent seviyelerine kadar yükseldi. Bu seviyelere kadar çıkmasının sebeplerine baktığımızda şimdikine yakın sebepler vardı. Faizlerin hızlı düşüşü, dövizin yatay seyri, hâttâ uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu artırmışlardı. Bu sebeplerden dolayı yerli yatırımcılardan çok korkunç derecede borsaya talep gelmişti. Başka enstürümanlardan para kazanamayacaklarını anlayan yatırımcılar borsaya yönelmişlerdi. Her aracı kurumda günlük yüzlerce hesap açılıyordu. Bu gün borsaya olan ilgiye baktığımızda aynı ilgiyi pek göremiyoruz. Aslında bunun sebebi, son gelen bir çok yatırımcının kaybetmesinden kaynaklanıyor. Endeksin zirve noktalarında borsa daha yükselecek deyip hisse alanlar çok ciddi zararlar ettiler. Şimdide bu acı tecrübeden ders alanlar ayranı üfleyerek içiyorlar. Yıllardır bu piyasadan uzak durmaya çalışıyorlar. Yeni bir beklenti oldu Bayram tatili öncesi düşük işlem hacmine rağmen iki gündür endeks 26.500 ile 27.000 arasında tutulmaya çalışılıyor. Aslında basında çıkan Yapı Kredi Bankası'na Koç Grubu'nun yabancı ortağı ile birlikte talip olması haberleri ilerde piyasaya gelebilecek satışları önlenmiş oldu. Türkiye'nin AB'den tarih almasının ardından, "Beklenen yabancı para girişleri başlıyor mu?" beklentisi bu haberle birlikte yatırımcılarda yeni bir ümit oluşturdu.Yatırımcılar haklı olarak ellerindeki hisseleri satmayıp beklemeyi tercih etti. Piyasaya satış gelmeyince oyunculara kaldı. Onlar da beklediğimiz gibi primli hisselerden çıkıp primsiz hisse değişimleri yaptılar. Bu saatten sonra yatırımcılara hisse almayı tavsiye edemiyorum. Yapı Kredi Bankası'nın 31 Aralık tarihine kadar satılamaması halinde TMSF'ye devri söz konusu. Ayrıca bankanın Turkcell hisselerinin büyük bir bölümüne sahip olması bu pazarlıktaki en krıtik noktalardan biri. Bu pazarlık nasıl sonuçlanır belli değil. Primli hisselerin satılıp piyasalar netleşinceye kadar biraz likitte kalınması daha uygun olur diye düşünüyorum.