Bir ilk daha yaşandı
11.Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, oylama sırasında 367 milletvekilinin katılıp katılmayacağı, 353 milletvekiline sahip olan iktidarın bu sayıyı bulamaması halinde Anamuhalefet partisinin Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağı. Derken Meclis'teki oylamaya 361 vekil katılması ve CHP'nin konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi. Bu arada asker de taraf olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesi 82 yılından sonra, aynı yasayla 3 Cumhurbaşkanı seçilmiş olmasına rağmen, CHP'nin itrazını haklı bularak ilk tur oylamayı iptal etti. Son gelişmeler üzerine demokrasinin yara almaması için iktidar erken seçim dedi ve Milletten aldığı yetkiyi Meclis iradesine yansıtmaması nedeniyle seçilmesi nerdeyse imkânsız hale gelen yeni Cumhurbaşkanını seçebilmek için hükümet "vekil yerine asile gitme" kararı aldı. Cumhurbaşkanını halk seçsin talebi yeniden muhalefet ve muhalefet yanlısı basın tarafından tartışılmaya devam ediyor. Vatandaşa da güvenmiyor Muhalefet vekillerinin büyük bölümü vatandaştan aldığı yetkiyi kullanmayarak Meclis'e gitmediği gibi yetkiyi aldığı vatandaşa da güvenmeyerek cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkarak yetkiyi aldığı asile de muhalefet ediyor. Bütün bunlardan sonra dönüp Cumhuriyet'ten ve demokrasiden bahsedecek ve partisine halkın partisi diyecek. Her on yılda benzer günler yaşayan yerli yatırımcı, aylar öncesinden tedbirini alarak hisse senedi ve bono sattı. Dünya demokrasilerinde başka örneğinin yaşanmadığı son gelişmeleri yabancı yatırımcı önceden algılayamadığı için alıma devam etti. Yerli yatırımcı elinde döviz ile yabancı da elinde bono ve hisse senediyle kalakaldı. Kitapçık değil Mahkeme kararına rağmen Demokrasinin kesintiye uğrayabileceği beklentisiyle aşağı yönlü hızlı açılışın ardından geçmiş yıllardaki gibi satışlar devam etmedi. Aksine kısa süre sonra piyasaya alımlar geldi. En son 2001 yılında Anayasa kitabının atılmasının ardından ülke meşhur krize girmiş, borsa günlerce dip açılıp dip kapanmış, 650 TL'lik dolar 1800 TL'den işlem görürken kısa vadeli faizler 9000 seviyelerine çıkmıştı. Geçen hafta Anayasa kitapçığı değil, Mahkeme kararına rağmen yabancı yatırımcının piyasalarımızdan çekip gittiği yok. Yüzde yetmişine hakim oldukları piyasada, yönü yabancı yatırımcı belirlediği için siyasi risklerden dolayı gitmeye kalkmış olsaydı ne borsa endeksi 44, 45 binli seviyelerde, ne de faizler 19 bileşiklerde tutunurdu. Döviz piyasasında ise doların 1.3 YTL'de tutunması mümkün müydü? Belki de satamadılar Piyasalarımızda yabancı yatırımcının olumlu etkisinden dolayı geçen hafta bir ilk daha yaşandı. Ancak yurt içinde hassas günlerden geçilmesine rağmen satmayan, belki de satamayan yabancı yatırımcının, uluslararası piyasalarda yaşanabilecek realizasyonlar karşısında da satmama tutumunu sürdürüp sürdürmeyeceğini inanın ben de merak ediyorum. Yurt dışı piyasalarda işlerin yolunda gitmesi ve yurt içinde demokrasinin kesintiye uğramaması halinde bono ve hisse senedi piyasasına önemli yeni bir satış beklemiyoruz. Endeks bazında 44.000 hatta olumsuz habere bağlı olarak belki 42.500 destek ve 46.500 seviyeleri arasında, hisse bazlı hareketlerin öne çıktığı borsanın yanı sıra bono piyasasında faiz oranlarınının 18.6 ile 19.5 bileşikler arasında yatay hareket etmelerini bekliyoruz.