Ne olur ne olmaz

Geçen hafta boyunca piyasaları yakından ilgilendiren yurt içinde ve dışında önemli gelişmeler oldu. Yurt içinde Türk Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgili Rekabet Kurulu olumlu rapor verdi. Merkez Bankası cuma günü piyasaların beklentisi doğrultusunda dolara alım yönünde müdahale etti. Yine cuma günü piyasaların kapanışına birkaç dakika kala Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer'in Bankalar Kanunu'nun birkaç maddesini yeniden görüşmek üzere Meclis'e geri gönderdiği haberi geldi. Yurt dışında ise yıllardır başta ABD olmak üzre dünya piyasalarının isteği doğrultusunda Çin parasını revalüasyona gitti. ABD doları karşısında yuanın değerini yüzde 2.1 oranında artırmasının hemen ardından Malezya da kendi para birimini kontrollü bir şekilde dalgalanmaya bıraktı. Tabii ki Londra'daki ikinci terör saldırıları piyasalardaki yatırımcılar tarafından yakından izlendi. Döviz piyasası toparlandı Parite: 2005 yılı başından beri gevşeme eğilimini sürdüren euro/dolar paritesi, Londra'daki ilk terör saldırısıyla da 1.1869 seviyesine kadar gevşemişti. Son günlerde yeniden toparlanma sürecine giren parite geçen hafta Çin'den gelen revalüasyon haberiyle 1.2255 seviyesine kadar yükseldi. Aslında Çin parasının dolar karşısında 2.1 oranında artmasından çok Çin Merkez Bankası'nın şimdiye kadar yüzde 30 oranında dolar tutma politikasından vazgeçmesi önemli idi. Çin Merkez Bankası, bundan böyle içinde 5.20 oranında euronun, sterlin ve birçok para biriminin bulunduğu sepet politikasını benimsemesi ekonomi çevrelerince olumlu karşılandı. Dünya ticaretini tehdit eden Çin'in parasının değer kazanmasının dünya ticaretinde rahatlamayı da beraberinde getireceği beklentisi oluştu. Kısa vadede euronun bu seviyelerde dalgalanabileceğini söylemekle beraber orta ve uzun vadede teknik veriler doların güçleneceğini gösteriyor. Dolar / YTL: Mevsimsel olarak ülkeye dövizin en çok geldiği bu aylarda borsaya gelen yabancı yatırımcıların getirdiği dövizin de etkisiyle zaten satıcılı olan döviz piyasasının satış tarafını daha da ağırlaştırıyor. Bu nedenle düşen döviz kurunun ülke konomisine de olumsuz etkileri var. Tabii ki bu durumun farkında olan Merkez Bankası da cuma günü 1.32 YTL seviyesinden alım yönünde müdahale etti. Gelen müdahale sonunda da dolar 1.3350 YTL seviyesinden haftayı tamamladı. Faiz: Piyasada bileşik faizlerin 16.35 seviyelerinin üzerine doğru yönelmesi alternatif piyasalardaki yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Borsa: Endeks yurt dışındaki olumsuz gelişmelere, faizlerdeki yükseliş eğilimine rağmen özelleştirmeleri ve beklentisi olan hisselerdeki alım dalgasıyla her geçen gün TL bazında yeni bir rekora koşuyor. Cuma günü görmüş olduğumuz 29 bin 400'lü seviyeler çok çok önemli. Dolar bazında 2.2 direnç seviyelerine denk geliyor. Endeksi bu seviyelere kadar taşıyan 10-15 hissenin yarısından fazlası banka hisseleriydi. Cuma günü de Cumhurbaşkanı, bankalar yasasının birkaç maddesini yeniden görüşülmek üzere meclise geri gönderdi. Bu haber kapanışa birkaç dakika kala geldi. Ayrıca teknik olarak bulunduğumuz seviyeler dolar bazında ikili tepe noktaları. Burayı geçmemiz halinde sorun yok. Ancak, geçemeyip geri dönmemiz durumunda ise ikili dip yapmamız gerekiyor. Borsadaki beklentilerim olumlu olmakla birlikte -ne olur ne olmaz- kısa vadede biraz daha temkinli olmak gerekiyor diye düşünüyorum.