Nerede kalmıştık?

Yaklaşık üç haftadır yazı yazamıyordum. Bir müddet seyahate çıkmıştım. Üç hafta önce, ekonominin gündeminde; uluslar arası derecelendirme kuruluşlarının not artırımlarından sonra Irak'a asker gönderilip gönderilmeyeceyi, ABD'den gelecek 8.5 milyar dolarlık düşük faizli kredi ve orman vasfını yitirmiş arazilerin satışına izin veren yasanın Meclis'ten geçip geçmeyeceyi bulunuyordu. Ve şimdi bir konu daha var; TL'den 6 sıfır atılması düşünülüyor. Bu geçen sürede piyasalarda neler olmuş, en son yazımında bizim beklentilerimiz nelermiş bir bakalım... Piyasalardaki olumlu hava dövize talebi kırdı. Ekonomideki bu beklentiler, ithalat-ihracat dengesinde de çok iyi sonuçlar hedefliyor. Ağustos ve Eylül ayı ülkeye dövizin ençok girdiği aydır. İlk bakışta bütün bunlar dövizin düşüşü için yeterli gibi görünüyor. Bunların hepsi iyi de benim hâlâ bir çekincem ve aklımda farklı bir senaryom var. Bankalar çok yüksek fiyatlardan satmış oldukları dövizleri en düşük fiyatlardan almak istemezler mi acaba? Bu bahar havası bir müddet daha giderse herhalde bankalar için hiç de fena olmaz değil mi? Ekonomideki olumlu gelişmeler ve aylardır üst üste negatif çıkan enflasyon rakamları, insanların kafalarında ki yüksek enflasyon beklentilerini kırdı. Olumsuz düşünen bir çok yatırımcı ve ekonomist, şu günlerde çok olumlu beklentiler içine girdi. AK Parti iktidarının ekonomik programa sahip çıktığına inandı. Böylelikle TL'ye yatırım yapmaya geç de olsa karar verdiler. Bir çok yatrımcı da faizleri seçti, çünkü dövizdeki yükselme beklentisinde kırılmış olduğunu gördüler. Geleceği görmek isteyen, riski sevmeyen yatırımcı borsaya giremezdi. Onlar için en kolayı vardı; o da faiz... Bu mantıkla bakan yatırımcı içinde tahvil piyasası çok iyi bir araç. Gelen alıcılarla da bileşik faizler %36-37 seviyesine kadar gevşedi. Irak savaşı sırasında yıl içinde %78 seviyelerine kadar yükselen yılın ortalama seyri %60 seviyeleri arasında seyreden tahlil bono bileşik faizler %36-37 seviyelerine kadar çok düşük gibi görünse de yıllık enflasyonun %20 seviylerde olabileceğini bugün bütün ekonomi çevrelerince kabul görülüyor. Bu yıllık %20 enflasyonun %36 seviyesinden çıkartır isek %16 gibi reel bir getiri sağlanmış oluyor. Unutmayalım ki ABD'de bir yatırımcının yıllık getirisi sadece %1.75 AB'de ise %2.5 tir. 15 Ağustos 2003 tarihinde İMKB 100 Endeksi 12.075 puanı görmüş ve haftayı 11.877 puandan kapatmış. Beklentimiz ise 11.600 ve 11.200 destek seviyeleri ile 12.000 direnç seviyeleri arasında yatay hareket eder demişiz.. 15 Ağustos tarihi ile 10 Eylül tarihleri arasında İMKB 100 Endeksi en düşük 11411 puan ile 11946 seviyesi arsında seyretmiş. 10 Eylül'den sonra endeks 12.000 destek seviyesini kırmış. En yüksek 12.805 seviyesini görmüş ve haftayı 12.715 puandan kapamıştı. Bir çok yatırımcının ortak sorusu. Hep aylardır açıklanan ekonomik veriler olumlu idide peki bu arada ne deyiştiki borsa yükselişe geçti. Dolar 1.400 bin TL'nin altında seyrediyor birleşik faizler de %36-37 seviylerinde seyrediyor. Aslında 15 Ağustos'taki yazımın son cümlelerinde bu sorunun cevabını vermiştim. Piyasalardaki spekülatörlerin ellerinde düşük fiyatlarla topladıkları çok ciddi hisseler vardı. Yaz boyunca küçük yatırımcılar milyarlardır bunu işlem hacimlerinden görebiliyorduk. Okulların açılması yaklaştı küçük yatırımcıların tatilleri bitti. Yavaş yavaş döndüler piyasalara baktıklarında faizler düşük, döviz de pek parlak görünmüyor eee geriye ne kaldı? Borsa'da büyük yatırımcılar da yaz boyunca ufak ufak çok büyük hisseler toparlamışlardı. Şimdi de bir çok bahane ile ellerindeki hisseleri çok yüksek fiyatlardan küçük yatırımcılara satmasının zamanı geldi. Borsanın yükselişine bir de bahane buldular. ABD'den 8.5 milyar dolarlık düşük faizli kredi ki; bu konu yaklaşık 6 aydır konuşuluyordu. Bu kredi 24 Eylül'de Dubai'deki toplantıda görüşülecek. Onaylanması halinde IMF'in 6. gözden geçirme programından sonra 18 ay içinde verilecek. En önemlisi de bütün bunlar oyalama bana göre. Asıl iş bizim Irak'a asker gönderip gönderilmemesine bağlı. Önümüzdeki günlerde yerli yatırımcıların gücünü göreceğiz. 1300 bin TL ile 1400 bin TL arasında yabancı yatırımcının dolar bozdurup 12000 endeksinden hisse alıp almayacağıda ayırca düşünmek gerekir.