Şartlar olgunlaşıyor
Geçen haftaya Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı damgasını vurdu. Toplantı öncesinde olumlu beklenti sergileyen piyasalar, toplantı sonrasında da, beklentinin bitmiş olması psikolojisiyle aynı olumlu havayı sürdüremedi. Piyasaları etkileyen diğer beklentiler ise, Nisan sonu itibariyle bilançoların açıklanması ve birçok şirket kârlarının beklenenlerin altında gerçekleşmesi oldu. Bir diğer beklenti de, açıklananacak Nisan ayı enflasyon rakamlarının piyasalarca çok da düşük çıkmayacağı oldu. Bunun sebebi ise, Nisan ayı ortalarına kadar yanı başımızda süren savaşın olması. Savaş sebebiyle petrol fiyatlarının ve ham madde girdi fiyatlarının yüksek olması, ayrıca Uzakdoğu'daki SARS hastalığı sebebiyle bizde yetişen sebze ve meyvelerin ihraç edilmesi neticesinde iç piyasanın pahalılaşması da enflasyonun rakamlarının yüksek çıkması beklentisini oluşturuyordu. Dün açıklanan aylık TEFE yüzde 1.8, TÜFE ise yüzde 2.1 rakamları, şartlar gözönünde bulundurulduğunda çok da yüksek sayılmaz. Faizlerde bu gelişmelerin etkisiyle, hafta başı hızlı düşüşünü hafta sonuna doğru yatay geçirdi. Gösterge kağıdı 03.03.2003 bileşik faizi %53 seviyesinde idi. Hazine bu ay 10.5 katrilyon TL iç borç ödeyecek, 4.5 katrilyon TL'lik bölümün ödenmesi de önümüzdeki hafta gerçekleşecek. Döviz cephesinde ise, dolar düşüşünü sürdürerek, haftayı yaklaşık 60 bin TL'lik kayıpla 1.540 bin seviyesinden kapadı. Euro ise haftayı biraz daha sakin seyretti ve 1.750 bin seviyesinden kapattı. Dolar ve Euro paritesinde yurt dışı etkenlerin yanı sıra, ekonomik politikamızın da etkisi var diye düşündürüyor. Sebep bana göre çok açık; ihracatımız Avrupa'ya olduğu için Euro, borçlarımız ise dolar, yani her ne sebeple olursa olsun bu parite ekonomimiz için çok iyi oluyor. İMKB ise Nisan ayında yatırımcısına % 22'lik bir getiri sağladı. 9.475 puandan başladığı Nisan ayını 11.509 puandan kapadı. Haftaya 11.341 seviyesinden başlayan endeks, 11.500 seviyesini bir kaç kez denediyse de, buralardan gelen satışların yoğunluğu ile tutunamadı. Haftaboyu en yüksek 11.624, en düşük 11.232 puan seviyelerini gördü. Haftayı bu seviyeye yakın 11.300'den kapadı. Önümüzdeki günlerde, borsayı etkileyebilecek en önemli beklenti; faizlerin düşmesi olabilir. Salı günü Hazine'nin yapacağı ihale de yakından takip edilecektir. Faizlerin düşüşü borsaya iki şekilde olumlu yansıyor. Birincisi ülke içinde faiz, döviz ve borsa üçgeninde dönüp duran bir para var. Bu para, faiz ve dövizin yakın gelecekte getirisinin olmaması nedeniyle, borsaya yönelecektir. İkincisi de faizlerin düşüşü, imalatçı firmalara daha düşük maliyetle yansıyacaktır. Bankaların ikinci sırada büyük müşterisi kredi kartı müşterileri. Daha düşük faiz daha çok tüketim demektir. Yani her iki halde de, bilançolara olumlu yansıyacağı için Borsa yükselecek ve yatırımcısının yüzünü orta ve uzun vadede gülderecektir. Dövize baktığımızda ise, ithalat ihracat dengesinin açık vermediğini görüyoruz. Yaz ayı boyunca turizmden de döviz girdisi olacak. Hükümeti sıkıntıya sokacak yakın vadede büyük bir dış borç ödemesi de yok. Kısacası dövizin yaz boyu çok hafif de olsa düşüş seyrini sürdüreceği görülüyor. Bütün bu gelişmelerin ışığında teknik analiz yaparsak endeksin kısa vadede 11.000 ve 10.500 destek seviyeleri 11.500 ve 12.000 direnç seviyeleri var orta ve uzun vadede ise borsanın çok daha iyi yerlere gelebileceğini söyleyebiliriz. Faizlerin de beklenen yıllık enflasyon rakamlarının %20 seviyelerini veri olarak alırsak %40 seviyelerine kadar düşebileceğini söyleyebiliriz. Dövizde ise doların 1.515 binli seviyeleri destek seviyesidir. Bu seviyenin kırılması durumunda 1.480 seviyelerine kadar gevşeyebileceğini düşünebiliriz. Yeter ki, ülkemizde ve dünyada yeni krizler olmasın. Borsa için ekonomik şartlar olgunlaşıyor. Yakın vadede yetırımcılara düşüşleri değerlendirmek üzere hisse senedi ve biraz da tahvil tavsiye edebiliriz. Hayırlı ve bol kazançlı günler dilerim.