Kâr realizasyonunun ardından ralliye devam eden yurt dışı borsalardaki olumlu havayla birlikte başbakanın "11. Cumhurbaşkanını uzlaşmayla seçeriz" sözleri üzerine piyasalar atağa kalktı, borsa 53.062 puanı, bono faizleri de 17.24 bileşikleri gördü. Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen, Meclis mi, halk mı seçeceği hâlâ belli olmayan 11. Cumhurbaşkanının seçilmesi için başbakanın uzlaşmaya gideceğiz sözleri yatırımcıların seçim sonrasını satın almalarına sebep oldu.11. Cumhurbaşkanını seçemeyen parlementonun yenilenmesi için erken seçim kararı alınmıştı. Alınan erken seçim kararının yanı sıra cumhurbaşkanını halk seçsin diye, halkçı olduğunu iddia eden ve karar öncesi meclise girmeyerek yeni cumhurbaşkanını seçtirmeyen CHP, Meclis kararının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne bir dizi iptal başvurusunda bulunmuştu. Bu başvuru geri çevrildi. Ancak seçimlere günler kala belirsizlik hâlâ devam ediyordu. Yeni yeni toparlanarak 53 bini gördük Uluslararası piyasalarda artan petrol fiyatlarına bağlı olarak artan likidite bolluğu ve risk iştahı, aylardır yurt dışı borsalarda rallinin devam etmesini sağlarken, İMKB'deki yükselişler sınırlı kalıyordu. Gelişmekte olan ülkeler içinde yer aldığımız ve fazlaca benzerlik gösterdiğimiz Birezilya Bovespa Endeksi 42 binli seviyelerde iken İMKB 100 Endeksi yüzde 15 ilerisinde 48 binli seviyelerde seyrediyordu. Geçen yıl uluslararası piyasalardaki türbülansın öncesinde ana muhalefet partisi CHP'nin erken seçim çığırtkanlığıyla birlikte yüzde 15 ilerde olan İMKB Bovespa ile birlikte 31 binli seviyelere kadar geri çekilirken 13 seviyelerinde seyreden bono faizleri 23'lü seviyelere yükseldi. 1.5 yıla yakın süredir yüksek faiz ödemek zorunda kaldığımız piyasada faiz oranları geçen hafta başbakanın seçim sonrası yeni Cumhurbaşkanını uzlaşmayla seçeriz sözleri üzerine 18 bileşiklerin altına gevşedi. Geçen ağustos ayından sonra Bovespa Endeksi 57 binli seviyeleri geçerken normal şartlar altında yüzde 15 ilerde olan İMKB, Başbakanın geçen hafta açıklaması sonrası 53 binli seviyelere yükselebildi. Bu süreçte neler kaybettik Geçen 1.5 yıl içinde her geçen gün artarak devam eden likiditeye rağmen yaklaşık 20 puan ortalamayla (dünya ölçeğinde bizden fazla faiz veren yok) borçlanmak zorunda kaldık. En yakın rakibimiz Birezilya yüzde 12 ile borçlanırken biz 20 ortalamayla ancak borçlanabildik. Artan petrol fiyatlarına bağlı olarak yükselen likidite ve risk iştahı uluslararası yatırımcıyı yatırım yapmak üzere araştırmaya sevkederken, Türkiye'ye siyasi belirsizlikten dolayı sınırlı geldi. Bu kadar yüksek faize rağmen bono piyasasına bir miktar alım gelirken ellerinde ciddi pozisyon taşıyor olmalarından dolayı sınırlı miktarda hisse senedi piyasasına giriş vardı. Ralliye devam eden uluslararası borsalara gelen kâr realizasyonları İMKB'yi olumsuz etkileyince düşüşe geçen hisselere zorunlu destek alımları geliyordu. Oysa ki 2006 ortasından sonraki süreçte piyasalarımıza gelen para, bizim için büyük ancak dünya ölçeğinde bakarsak çok küçük kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Siyasi belirsizlikler olmasaydı faiz oranları rahatlıkla tek haneye inmiş ve oranlar arasındaki ödemek zorunda kaldığımız farkla bir çok sorun çözülmüş olabilirdi. Şimdiden seçin sonrası istikrarı satın alan piyasalarda yurt dışı likidite bolluğunun devam etmesi, seçim sonrası gelişmelerin olumlu olması ve istikrarın yeniden sağlanması halinde borsa endeksinin uzun vadeli 5.8 cent hedefine kademe kademe gideceğine inanıyorum.