%96 engelli kızım var, TOKİ’den kurada öncelik arzuluyorum

Feridun Ağabey benim ne evim ne barkım var. Kirada oturuyorum. TOKİ evleriyle ilgili ilan açılınca İstanbul Arnavutköy tarafındaki TOKİ evlerine biz de yazıldık. Bize kayıt sonrası “Devletimize duyduğunuz güven ve Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesine gösterdiğiniz teveccüh için teşekkürler Türkiye” diye bir mesaj geldi...

 

Engellilere öncelik tanınacağı söylenmişti. Benim de bakmakla yükümlü olduğum %96 engelli bir kızım var. Geçen hafta kuralar çekildi. Benim telefonuma da kura çekimiyle ilgili mesaj geldi. Bir ümitle internete e-Devlet'ime girdiğimde gördüm ki bana kurada ev çıkmamış. Ben engelli çocuğum olması sebebiyle kurada tanınacağı söylenen önceliği değerli TOKİ yöneticilerimden bekliyorum. Bu çağrımı da sizin aracılığınızla değerli yetkililerime ulaştırmak istiyorum.

 

Kura çekileceğiyle ilgili telefonuma gelen mesaj şöyleydi:

 

250 bin sosyal konut kampanyası kapsamında İstanbul Avrupa Yakası (Arnavutköy, Başakşehir, Esenler) 28.340 Adet Konut Projesinin hak sahibi belirleme kura töreni 01 Nisan 19 Nisan 2023 tarihleri arasında saat 10.00'da Bağcılar Olimpik Spor Merkezi Salonu'nda düzenlenecektir. Ayrıca www.toki.tv adresinden ve TOKİ resmî YouTube hesabından canlı olarak yayınlanacaktır. Kura sonuçları ise tüm kura töreni tamamlandıktan sonra e-Devlet üzerinden ''Talep Toplama Projeleri için Hak Sahipliği Kura Sonucu Sorgulama'' alanından kontrol edilebilecektir. Detaylı bilgi için: www.toki.gov.tr/Projeler/projeler/istanbul_avrupa.html B273

     Babası Ali Sarıbuğday

 

 

Her gördüğünüz tamirci/teknik servis tabelasına kanıp pahalı cihazlarınızı (araba, telefon, tablet, bilgisayar, TV vb.) teslim etmeyiniz.

 

İşten zerre anlamayan kişiler cihazınızdaki 1 TL’lik arızayı 1000 TL’lik vakaya dönüştürebilir. Bilgisiz, eğitimsiz insanlar asla ölçü aleti, devre şeması, eleman kataloğu, osiloskop, sinyal jeneratörü, doğru lehim makinesi kullanmazlar. Üç-beş el takımı tedarik edip “ben tamirciyim” diye gezinirler tabela asarlar. Böyle kişilerin oranı inanın %90’dan az değildir. Yani piyasada iş tutan her 10 servisin neredeyse 9’u yetersizdir.

Devletin ilgili kurumları maalesef bu anlamda hiçbir şekilde denetim, otokontrol, izleme yapmadığı için piyasa keşmekeş hâlindedir. Örneğin ben 1982 yılından beri elektrik-elektronik ile ilgili yaygın kullanılan ev-iş cihazlarının tamir, ayarlama, bakım işlerini yapıyorum. Aradan geçen 40 yılda hiçbir devlet yetkilisi “Arkadaş sen bu cihazları neye göre onarıyorsun? Belgen var mı?” diye sormadı.

 

Bu ülkede kalite, standart, düzen, proje, araştırma, kurs görme kelimeleri asla sevilmez. 32 sene MEB bünyesinde öğretmenlik yaptım. Bakanlıktan kurs, seminer, proje, sunum konulu yazılar geldiğinde, yüzde 98’lik kitle öcüden kaçar gibi ortadan yok olurdu. Özet olarak, bir cihazınız bozulduğunda onu yaptırmak istediğiniz kişinin meslek lisesi ya da meslek yüksek okulu diplomasının, kurs bitirme belgesinin, sertifikasının, yetki belgesinin olup olmadığına bakınız.

     Ali Özdemir/Eğitimci-Yazar-Yayıncı

 

 

 

Feridun Ağabey, yağmur yağdığında şehir içinde de olsa aşınmış ve çukur açılmış veya mühendislik hatası eğimli kalmış asfalt kısımlara su birikintisi oluyor. Yağmurlu havalarda oradan geçerken araçlar yayaların kâbusu oluyor. Araçların yayaları kollaması ayrı nezaket gerektiriyor. Bilemeden veya dalgın olarak geçenlere bir derece tolerans eyvallah ama bir de su birikintisi olduğu hâlde oradan yayanın ıslanacağını bildiği hâlde zevk alırcasına hız kesmeden geçip yayaya kirli su birikintisini boca eden kimseler vardır. Çok şahit olmuşsunuzdur... Çok da sinir olursunuz. İşte bir gün yaya olarak giderken az önümüzde seksenli yaşlarda bir amca vardı onun da önüne denk gelen bir yayaya böyle pervasız bir sürücü suyu boca ederek geçip gidince önümdeki güngörmüş ihtiyarın kendi kendine “sütü bozuk efendim” diye mırıldanışını hiç unutmuyorum. Saygılarımla...

     Haşmet Çelik