Feridun Ağabey zam yapılmadı denilen elektrik, su ve de doğalgaz faturalarına aslında her ay zam yapılmaya devam ediyor. Karınca büyüklüğündeki rakamları hangi vatandaşımız inceliyor? Şimdi elektrik faturama bir bakalım: 2024 Mart ayında 245 kw elektrik tüketiyorum ve faturam 375 TL geliyor. 2025 Ocak ayı 245 kw tüketim bedelim 515 TL oluyor. Veya 248 kw’a kadar indirimli bedel 240 kw’a indirilerek 8 kw yüksek bedele sokuluyor...
Yine su faturaları her ay yükselmekte burada da kademeler var ve bu kademeler ile oynanıyor. Kaç m3 suya kadar indirimli kullanım olduğunu bir türlü tespit edemiyorsunuz. Bakınız yine 2024 Mart ayında 8 m3 su tüketimine 108 TL öder iken yine bu ay aynı 8 m3 suya 310 TL fatura çıkıyor. Yine Enerya faturaları ufak afak artmakta 2024 nisan ayında KDV dahil 8 TL olan metreküp bedeli Kasım 2024’te 10,70 TL (KDV dahil) ve aralık ayında 10,95 TL oldu. Açıklamalara göre enflasyon düşüyor fakat emeklinin zorunlu kullanmakta olduğu faturalar devamlı artıyor... Bu Avrupa ülkelerinde böyle değil, bir hanenin ortalama aylık kullanım bedeli çıkarılıyor ve yıllık hesap yapılıp mahsuplaşılıyor. En azından indirimli tüketim miktarlarını sabitleseler de ona göre tüketim yapmaya çalışalım. Zaten tüm bunları idareli kullanmaya çalışıyoruz. Selamlar..." diyen Erol Bağlı isimli okuyucumuz, hassasiyetiniz için teşekkür ederiz. Bu konuda Bakanlığın çalışmasının başladığını haber verelim. “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrikte olduğu gibi doğalgazda da kademeli sisteme geçileceğini söyledi. Çalışmaların sürdüğünü belirten Alparslan Bayraktar, yıl sonuna doğru düzenlemenin hayata geçirilebileceğini belirtti. Doğalgaz faturalarıyla ilgili de güzel bir haber veren Bayraktar, önümüzdeki 3 ay zam olmayacağını söyledi. Saygılarımızla. F.A.
“Gaz çıkardıkları için inekleri öldürmek isteyenler sokak köpeklerine milyarlarca lira yatırım yapmışlar! Türkiye’de önceden alınan kuduz aşısı sayısına bakarak ülkemiz için hazırlanan adi planı görebilirsiniz. Kaç şehirde kuduz vakası var? Kaç kişi ısırıldı? Kaç insan kaybettik?
Avrupa’dan hayvan derneklerini kimler fonluyor? Kendi ülkelerinde başıboş köpek yok. Türkiye’de bilinçli olarak başıboş köpek sayısı nasıl 10 yıl içinde bu kadar arttı? Çocuk parkları bile istila edildi. Her yer dışkı!.. Hastane koridorlarından marketlere kadar giriyorlar. Yapılan yatırım insana yapılmıyor. Oynanan oyunu görmeyenler hâlâ meseleyi 'hayvanseverlik' adı altında değerlendiriyorlar. Hayvan seviyorsan inekler, tavuklar itlaf edildiğinde neredeydin? Ülkemize has olan türler ortadan kaldırıldığında neredeydin?
Birileri köpeklerin sokakta kalmasını istiyor. Bu işi nedense kimse çözemiyor? Çocuklarınız varsa güvenliğinizi kendiniz sağlayın noktasına gelindi. Bakın 12 yaşındaki kız çocuğu sokak köpekleri tarafından ısırılarak katledildi. Hesabını soran var mı? Yok. Peşine düşen var mı? Yok...”
Serhat Arvas
Geçtiğimiz gün haberlerde gördük. Bir şahıs elini kolunu sallaya sallaya gelip yanıcı bir maddeyi bir evin ahşap kısımlarına döküyor sonra da tutuşturup oradan uzaklaşıyor. Öyle ki kaza filan değil, bile bile yapıyor. Tamam ekipler gidip yakalama işlemi başlatıyor ama bir insan olarak kendi kendime sormadan edemiyorum. Bu insanlar birisine bir zarar vermek istediğinde bu kadar kolay karar nasıl alıyor? Bu insanlar nasıl bir psikoloji içerisinde? Bana bir şey olmaz duygusu mu yaşıyorlar? Nasıl olsa fazla ceza almam diye bir düşünceleri mi var? Bu konuda caydırıcı tedbirler mi yetersiz kalıyor? Bu sorulara cevap bulamıyorum. Ama öte yandan bir düşünüyorum, bugün hemen birçok dizide senaryo gereği yangın çıkıyor. Yine birçok dizi sahnesinde hatırlıyorum, birisi birisinin yerini öfkeyle gidip yanıcı madde dökerek ateşe veriyor. Biz onları film diye dizi diye izliyoruz. Bu insanlar buralardan mı öğreniyorlar böyle intikam almayı veya keyfî olarak yakmayı. Hatta düşünüyorum da neredeyse bütün filmlerde gerginlik, öfke, intikam sahneleri var... Neden? Çok mu seviliyor? Çok mu izleniyor? Kim bilir belki de halkın nabzını tutuyorlar, halk onları izlediği için o sahneler yayınlanıyor. Olayları takip etmekten insanların ruh hâlini takip etmeye sıra gelmiyor... Bence ekranlarda topluma normal insan normal vatandaş, normal esnaf, normal şoför gibi örnekler de anlatılmalı... İnanın normal bir insana rastladığımızda şükreder, sevinir hâle geldik.”
Burhan Tunç
Anlat Derdini Feridun Ağabey'ede önceki yazılar...