Ev sahibi ama kendi de kiracı olanların mağduriyeti

Çok değerli Feridun Ağabey, sizlere yüz binlerce kiracı mağduru sözde ev sahibi ailenin hislerine tercüman olarak yazmaktayım. Yazılarınızdan birinde bu soruna ve çok pratik çözümüne yer verirseniz çok hayır dua alırsınız.

 

40 yıldır devletimin ve milletimin hizmetinde olan bir üniversite hocasıyım. Şu anda 64 yaşındayım. Emekliliğime normal olarak 1 yıl kaldı. İngilizce öğretmeni olarak binlerce doktor, mühendis, avukat, öğretmen yetiştirdim. Eşim ev hanımı. Teşhis konamayan bir epilepsi hastası. Çocukların eğitimi için 15 yıl önce İstanbul’a taşınmıştık. İki yıl önce İstanbul, Kadıköy ilçesi, Hasanpaşa Mahallesinde “dünyada mekân ahrette iman” misali bir daire aldık. Ancak 8 yıldır dairede oturmakta olan çocuksuz, 30-35 yaşlarında, ikisi de çalışan, 4x4 .... SUV araca binen karı-koca kiracılar, söz verdikleri sürede evi boşaltmadıkları için “ihtiyaçtan tahliye talebi” davası açtık. Dava 1 yıl önce “tahliye” kararıyla bitti. Ancak kiracılarımız istinafa başvurdukları için Kasım 2023’te kiracımızın üstünde bulunan ve bir hemşehrimize ait bir yıldır boş duran çatı katına taşınmak zorunda kaldık. Allah acil şifalar versin, şu an bakıma ihtiyacı olan psikiyatri hastası 36 yaşında oğlumuzla zor şartlarda yaşıyoruz. Biz şu an 17.000 lira kira öderken, onlar 10 yıl önce 1.500 liraya tuttukları daireye satın aldığımız Nisan 2022 tarihinde 2.000 lira ödüyorlardı. Çünkü yaşlı ev sahiplerine bu süre zarfında her yıl kanuni artış oranına göre değil kendi keyiflerine göre zam yapmışlardı. 2022’de %40 artışla 2.800, 2023 yılında %25 artışla 3.500TL kira ödüyorlardı. 2024 yılı için %25 oranıyla 15 Haziran’da yaptıkları kira artışı 875 lira. Yani neredeyse bizim 1 ayda ödediğimiz kiranın yirmide biri kadar bir artış ile dairemizde 11. yılda 4.375 lira ile oturmaya -bize göre işgal etmeye- devam ediyorlar, çünkü istinaf davamızın ne zaman sonuçlanacağı belli değil...

 

 

YÜZ BİNLERCE MAĞDUR VAR!

 

 

Tüm memlekette bizim durumumuzda olan, yani ev sahibi olduğu hâlde satın aldığı eve taşınamadığı için hâlâ kiracı kalan on, belki de yüz binlerce, maddi ve manevi olarak mağduriyet yaşayan insan var. Çünkü tahliye davaları, devamında davalıların başvurdukları istinaf kanun yolu nedeniyle (karar kesinleşmeden kabili icra olmadığından) bu mağduriyet özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde en az 3-4 yıl sürmektedir.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden (m.2) Anayasamızda “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” (m.141) hükmü yer almaktadır. Öte yandan “Ailenin, Türk toplumunun temeli olduğu; Devletin, ailenin huzur ve refahının korunması için gerekli tedbirleri alıp, teşkilatı kuracağı (m.41); devletimizin yurttaşlarının konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alacağı (m.57) anayasamızda ifadesini bulmaktadır...

 

Bizler ailemizle birlikte barınmak üzere bir ömür alın teri dökerek, dişimizden tırnağımızdan arttırarak biriktirdiğimiz helal paramızla başımızı sokabilecek bir ev alıp yerleşmek isterken maalesef hukuk düzenimizin kiracıyı koruyan mevzuat hükümleri yüzünden ciddi bir mağduriyetle karşı karşıya kalmış durumdayız. Medeni Kanunumuz “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”, dediği hâlde açıkça dava hakkını kötüye kullanan evimizin eski sahibinin kiracısı yüzünden aile düzenimiz harap olmuş, maddi anlamda katlanılması çok zor bir yükün altına konulmuş durumdayız. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kira uyuşmazlıklarına bakan dairelerindeki aşırı iş yükü nedeniyle bir türlü bizim dosyalarımıza sıra gelmemektedir. Her geçen gün bizim aleyhimize işlemekte; alt katımızda 3+1 dairemizde oturan kiracı ise İstanbul-Kadıköy’de, haziran ayında geçen yıl 3.500 liralık kirasına %25 zamla 875 lira artış yaparak, 4.375 lira ödeyerek bizim mağduriyetimizin keyfini çıkarmaktadır! Çünkü şimdi temmuz zammı sonrasındaki maaşımın dörtte birine karşılık gelen 17.000 lira kira bedeli 2 ay sonra %65 oranında artınca 28.000 lira, yani alt katımızda oturmakta olan işgalci kiracımızın ödediği sözde kiranın 6,4 katı olacak. Daha da önemlisi 28.000 lira kiram 2025 Şubat ayında 65 yaşıma girdiğimde emekli olursam alacağım maaşın yarısı olacak!..

 

 

BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ ÇOK KOLAY...

 

 

Çok değerli devlet yetkililerimiz. Bizler de bu ülkenin kanun önünde kiracılar kadar eşit hakka sahip olan vatandaşları olarak görülüyorsak bu duruma bir el atılıp, yüz binlerce insanın haksız yere yaşadığı mağduriyetlere bir an önce son verilmesini beklemek en doğal hakkımız. Bu sorunun çözümü çok kolay:  Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali zaten mahkemelerimizde onlarca hukuk ve devlet adamı tarafından eksiksiz şekilde görülmüş ve karara bağlanmış bir davanın, sadece usulüne uygun görülüp görülmediğinin kontrol edildiği istinaf mahkemelerine sevk edilen dava dosyaları -konusu her ne olursa olsun- iş yükü daha az olan civar illerdeki istinaf dairelerine aktarılabilir. Böylece bizler de devlet mahkemelerinde görülen ve 2-3 yıl süren davalar sonucu yargımız tarafından tescil edilen haklarımıza 2-3 yıl daha beklemek yerine bir an evvel kavuşur, maddi ve manevi huzura ulaşırız. Aksi takdirde bu gidiş; kiracı-ev sahibi arasında çok ciddi sorunların oluşmasına sebep olacağı gibi her gün haberlere çıkan asayişe mugayir hadiselerin cereyanına sebebiyet vermeye devam edecektir...

 

Bir köşe yazınızda benim gibi kiracı mağduru yüz binlerce ev sahibi ama kendi de kiracı olan insanların hislerine tercüman olmanız, bizleri çok memnun edecektir. Başarılarınızın devamını dilerim. God-be with you=Good b y=BY=Allaha emanet olunuz.

 

     Prof. Dr. Bekir Savaş-İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü-Fen Edebiyat Fakültesi/Kocaeli Üniversitesi