Star City arkasındaki Bahçelievler Belediyesi’ne ait düğün salonu

A -
A +

Feridun Ağabey, öncelikle dert ve dileklerimizi yayınladığınız için teşekkür ediyorum. Sizin aracılığınızla Bahçelievler Belediye Başkanlığımıza ve değerli Dr. Hakan Bahadır Başkanımıza bir dileğimizi arz etmek istiyorum.

 

Saygıdeğer Başkanım, ilçeniz sınırları içinde Star City arkasında Bahçelievler Belediyesi olarak vatandaşların düğün ihtiyacını karşılamak amacıyla ürettiğiniz düğün salonu çözümünüz için çok teşekkür ediyorum. Yalnız bu salon, beraberinde bizim gibi yakın çevrede oturanlar için zaman içinde eğlenceden işkenceye dönüşen bir duruma sebep oldu.

 

Arz edeyim değerli Başkanım... Düğün için oraya gelen her düğün sahibi hâliyle eğlencesini doya doya yaşıyor... E tabii düğün günü eğlenmeyip de ne zaman eğlenecekler? Onlar eğlenirken biz çevrede yaşayan mahalle sakinleri de onların eğlencesinde çevreye yayılan yüksek frekans eğlenceyi “düğün var” diyerek dinliyoruz... Sonra onların düğünü bitiyor. Düğüne gelenler normal hayatına dönüyorlar... Ama daha sonraki gün bir başka düğün sahipleri geliyor... Bu defa onlar eğlenmek üzere açıyorlar sesi... Onlar da doya doya eğlenirken biz onların eğlencesini de yakında oturanlar olarak dinliyoruz... Sonra onlar da eğlenip gidiyorlar normal hayatlarına dönüyorlar... Sonra bir başka düğün sahipleri... Yani burada her düğün sahibi bir düğünde eğlenip giderken biz her düğün sahipleriyle beraber yeniden her düğün müziğinin o yüksek ritmine muhatap oluyoruz...

 

E iyi de bu eğlence ortamı bir gün değil beş gün değil her gün olunca kabak tadından da öte işkenceye dönüşüyor!.. Hani derler ya deliye her gün bayram... Bize de düğün... İnanın abartmıyorum belki o düğünde enstrüman çalan sanatçılar bile bazı günler dinleniyorlardır... Ama biz düğün salonu komşuları olarak her gün düğün ortamında bulun(durul)uyoruz. Bu arada burasını bilmeyen bazı okuyucularımız, "siz de düğün salonu olan yere yakın bir yerde oturmasaydınız” diyebilirler. Efendim, biz otuz yıldır burada oturuyoruz. Düğün salonumuz daha yeni açıldı buraya... Bakın tekrar ediyorum bir ihtiyaç varmış ki açılmış... Belediyemiz vatandaşına bir çözüm üretmiş, kutluyorum... Lakin bizim her gün düğün ortamında kalmamıza nasıl bir çözüm bulacağız? Değerli Başkanım, tamam vatandaşlarımız düğünlerini yapsınlar doya doya eğlensinler... Ama sorumlu arkadaşlar, yetkililer bizi de her gün düğün dinleme cinnetinden kurtarsınlar... Bir yalıtım mı gerekiyor, müzik sesine bir kota mı getiriliyor bilemiyorum ama düğün sahiplerine sorsalar inanın onlar bile üç gün üst üste düğün çalgısına muhatap olmak istemez... Gelin görün ki bizim evlerimizin içinde bu salon açıldı açılalı düğün var... Artık düğün çalgısı manyağı olduk!.. Evde pencere açamaz olduk... Hele bir de evde hastası olan, yaşlısı olan, vardiya mesaisi olan, uyutulacak bebeği olan ailelere Allah sabır versin... Derdimiz bu değerli Başkanım... Bu konuya da bir çözüm üreteceğinize olan inancımız tamdır... İyi ki varsınız... Saygılarımla...

 

     Bir semt sakini

 

 

Kimi doktorlar mesaiye niye geç geliyor?

 

 

"Önceki ay oğlumu belindeki rahatsızlıktan dolayı beyin cerrahına götürdüm. MR istedi, çektirdik, kontrol için gittik. 'Hekim cuma günü geliyor' dediler, döndük gittik. O gün hastanenin yolunu tuttuk. Gittik mesainin başlamasının üzerinden bir saat geçmiş, millet kapıda sıra olmuştu ama hekim gelmedi. Geleceği muammaya yani bir belirsizliğe dönüşünce biz mesaimize fazla geç kalmamak için çaresiz oradan ayrıldık.

 

Geçen ay da büyük bir şehir hastanesine ortopedi servisine gittik. İşe geç kalmamak için yine sabah en erken randevulardan birini aldım. Fakat oradaki hekim de odasına bir buçuk saat sonra geldi. Yandaki odalardaki doktorlar zamanında gelmiş muayenesine başlamıştı. Randevu saati ile muayene olduğumuz saat arasında iki saat kadar süre geçti.

 

Malumunuz göz muayenesi için randevu bulmak imkânsız. Ezkaza buldum. Yine sabah erken saatlerde randevu aldım. Bilin bakalım ne oldu? Bizim hekim geç geldi. Saat 8.20’ydi hastası kapıda bekliyordu, hekim 9.40'ta geldi. Sekretere trafikte kaldığını söylemiş. Yan odadaki iki hekim birçok hasta muayene etmişti. İnsan bu, başına her şey gelebilir. Hekimlerin de bir hayatı var. Trafik olur, hasta olur, kaza yaşanır, görevinin başına o gün zamanında gelemeyebilir. Fakat ben yaşadıklarımdan bahsedince çevremdeki birçok kişiden de benzer yakınmalar dinledim. Sanıyorum genel olmasa da genele yakın bir problem var. Sanki randevusuna gelmeyen randevu saatine uymayan hastalar gibi randevu saatine uymayan doktorlar oluşmuş. Kıymetli hekimlerimiz şifa kapımızsınız, başımızın tacısınız ama sadece sizin değil herkesin vakti kıymetli. Kimin ne yaşadığını, hangi şartlar altında muayene olmak için müracaat ettiğini bilemezsiniz” diyen “Bir okur” rumuzlu okuyucumuza, kendiniz aslında sorunun cevabını yazınızda belirtmişsiniz... İnsan bu başına her şey gelebilir diyorsunuz. Öte yandan randevusuna uymayan hastaların da olduğundan söz ediyorsunuz. Hâlbuki kendiniz görevinizin sorumluluğuyla işinize fazla geç kalmamak için muayene beklemekten bile vazgeçiyorsunuz. Lakayt biri olsanız orada saatlerce bekler işinize geç gelir sonra da “ne yapayım doktor geç geldi” diyebilirdiniz. Demediniz ve sorumluluğunuzun gereğini ve doğru davranışı yaptınız. Dolayısıyla hekimimizle, öğretmenimizle, esnafımızla vb. hepimiz bu ülkenin insanıyız ve hepimiz birbirimizin benzeriyiz... Yani bu konu yönetmelikle kanunla şununla bununla alakalı değil görevine işine mesleğine lakayt olanlarla görevinin sorumluluğunu taşıyanlar arasındaki fark meselesidir... F.A.

 

 

AFAD yetkililerine iletir misiniz?

 

 

“Feridun Ağabey, 6 Şubat depreminden sonra depremzede ailelerin T.C.sine göre IBAN’ına 10 bin lira para yattı. Annemin de T.C.’sine göre IBAN’ına para yattı. Fakat annem rahatsız olduğu için gidemedi. Geçen hafta bir taksi tutup Ziraat Bankası’na götürdüm. Ama hesapta para görünmüyordu. Neden diye sorduğumuzda öğrendik ki AFAD çekilmeyen parayı geri almış. T.C.sine yatırılan bu para hakkı olarak hesabında durması gerekmiyor mu? Annem 80 yaşında ve bu duruma üzülüyor. Konuyu AFAD yetkililerine ileterek bize yardımcı olur musunuz? İletişim bilgilerim sizdedir. Saygılarımla..."

 

     Eyüp Satılmış

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.