Şehirlerde özellikle yaşadığım İstanbul’da arabalar “yaya kaldırımına park etmesin” diye plastik ve madeni delinatörler dikiyorlar. Fiyatları 500 ila 1.000 liradan az. Birçoğu kırık dökük milyonlarca zarar israf...
Betondan dökülmüşleri de var. Uzun ömürlü ve az masraflı. Boyanırsa çok daha güzel. Belediyelerimizin dikkatine.
Halkımıza ilk orta lise eğitimi mecbur kılınıyor. Okumanın 20 yaşına kadar meslek edinmek için faydalı olmadığı da biliniyor. Günümüzde artık usta yok. Demirci, mobilyacı, su tesisatçısı, berber, tabelacı, kombici, anahtarcı sıvacı vs. olmak için ille de ortaokulu, liseyi üniversiteyi okumak gerekmiyor. Para ile çırak bulunmuyor.
Bugün İstanbul’da bir tabelacı bir demirci, inşaatta kepçeci bir doktor profesör maaşı kazanıyor. Âdeta okumanın modası geçti. Usta olmak gerekiyor günümüzde... Diğer yandan kayıtsız çok çalışan ustalar var ama dükkânı yok. Vergisi yok. Dükkân kirası yok. Apartman kapılarında kartvizitlerinden geçilmiyor. Komşunun kombisi bozulmuş “bu burada olmaz dükkâna götüreceğim” demiş kombi yok olmuş.
Köylerde okullar kapatıldı. Taşımalı eğitim için servis kullanılıyor. Durumu müsait olanlar kasabaya taşındı. Köylerde nüfus azaldı. Yaşlılar var. Çoğu emekli. Tarlalar miras nedeniyle çok küçüldü. İki üç beş dekar masrafını karşılamıyor. Biçerdöver üç dekar yer biçmek için gitmem diyor.
Koyun hayvan kalmadı. Köylü ekmeği peyniri yumurtayı bakkaldan alıyor. Berber komşu köyden geliyor. Üretim olmayınca pahalılık oluyor...
Ahmet Yılmaz-İstanbul
Tarım bilimsel yöntemlerle yapılmaz ise toprak az ürün verir. Az hasat, aşırı yükselen fiyatlara sebep olur. Hayvancılık akıl ile yapılmaz ise süt, yoğurt, yağ, peynir, sucuk, yumurta, balık, et erişilemez hâle gelir. Eğitim evrensel standartlar ölçü alınarak yapılmaz ise buluş, patent, formül, yenilik, inovasyon, kitap, yazı, kod, yazılım, otomasyon kaçarak yerini bilim dışı uygulamalara terk eder. O zaman orada hukuk, adalet, demokrasi, yönetişim, etik, ahlak, dürüstlük kalmaz. 20 yıl çalışıp(?) emekli olan ile 40 yıl ter döküp emekli olanla üç aşağı beş yukarı aynı emekli maaşı alırsa orada huzur, denge yok olur. Halkın vergilerinden oluşan kaynaklar lükse, şatafata, israfa, ölü yatırımlara, kamu binalarına, içi boş üniversitelere aktarılırsa geri kalmışlık sona ermez.
Ali Özdemir
1) Şehrin muhtelif yerlerinde belediyelerin yapı çalışmaları yapılmaktadır. Bilhassa Harran Üniversitesi Caddesi'nde TOKİ de faaliyet göstermektedir. Bu ortamlar toz toprak içeresindedir insanlar bu havayı solumaktadır ve çevre arabalar bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Tahminen beş yüz ila bir kilometre arası semt pazarlarında olduğu gibi haftada bir yıkanmalı ayrıca her gün bu caddelerin yerleri uygun saat aralıklarında tankerlerle sulanırsa bu sorun azalacaktır.
2) Haliliye ilçesi Fevzi Çakmak Sokak'ta birkaç yerde yol çökmesi var daha önce belediyeye bildirmeme ve fotoğraf atmama rağmen yapılmamıştır.
3) Göbeklitepe Şehitlik vergi dairelerinin önleri berbat durumdadır temizlenip düzenlenmesi.
4) Mardin’den Urfa’ya gelirken bu vergi dairelerine 25/50 metre kala birkaç rögar kapağı düşüktür araçlar zarar görmektedir millî servettir düzeltilmesi.
5) Memleketimizde birçok açık hava düğünleri son ses günlerce saatlerce yapılmaktadır. Hasta var uyuyan çocuk işten gelip uyuyacak vatandaş var üzüntülüsü var. Velhasıl var da var veya günlerce saatlerce kimin kimi rahatsız etmeye hakkı var? Her belediye bu gibi açık hava düğünlerine kimsenin rahatsız olmayacağı yerler göstermeli düğünler de bu alanlarda yapılmalı...
6) Geçtiğimiz günlerde misafirlerle birlikte Urfa’ya geldik gece saat 24 civarı baktım sular akmıyor ŞUSKİ ve Haliliye Beyaz Masayı aradım cevap yok suyun gelip gelmeyeceğini öğrensek başka bir yere geçip geçmeyeceğimize karar vereceğiz heyhat sıkıntıya düştüm mahcup oldum. Bu kurumlar 7/24 çalışmıyor mu?
Düşüncelerimin değerlendirilerek gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla...
Musa İshakoğlu
Anlat Derdini Feridun Ağabey'de önceki yazılar...
