samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Yeni yılda dileğim, çocuklar ve anneler ağlamasın

A -
A +

Toplumun temeli ailedir. Aile huzur ve mutluluk yuvasıdır. İyi günde kötü günde birlikte olmaktır. Karşılıksız sevmek, bağlanmak, vermek, inanmak ve fedakârlığın adıdır. Bizim beş bin yıllık bir tarihimiz vardır. Tarih sahnesine çıktığımızdan bu yana İslamiyet’ten önce olsun sonra olsun en sağlam ve en temel yapı taşımız aile müessesesi olmuştur.

 

İslamiyet’ten önceki dönemlere baktığımız zaman bile eski Türk devletlerinin aileye ne kadar önem verdiklerini ve aile sisteminin temelini sağlam kurmaya ve sağlam tutmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Zaten sağlam olan bu yapı İslamiyet’in getirdiği en güzel ve en iyi kurallarla taçlanmış bugünlere ve çağlar ötesine bile hitap edecek temel aile yapımız olmuştur.

 

Osmanlı döneminde de devam eden bu temel aile yapısı günümüze kadar devam etmiş bizi millet olarak ayakta tutan diğer milletlerden üstün kılan ve hiç yıkılmayan sağlam bir dayanağımız olmuştur. Menfaat üzerine kurulmayan ve temeli sağlam olan ailede yetişen torunlar, çocuklar evlatların inşa ettiği ülke binası ve vatan binası da sağlam olur. Bizim beş bin yıllık mazimizde aile, anne baba dedeler nineler halalar teyzeler dayılar amcalar ve kardeş çocukları çok önemli yer tutar. Bizim tarihimizde insanımız aile için, vatan için, din için karşılıksız her şeyini verir. Orada hiçbir hesap yapılmaz. Yapılamaz. Bizim mayamız sevgidir. Hamurumuz muhabbettir. Dalımız kaynaşmaktır. Hasadımız vefadır...

 

 

BOŞANMAYI EN KOLAY YOL OLARAK GÖRENLER!

 

 

Ancak ne yazık ki son zamanlarda dünyanın neresine, hangi ülkesine bakarsak bakalım zamanla aile yapısı bozulmuş boşanmalar artmış gayrimeşru ilişkiler çoğalmış nikâhsız yaşamalar artmış hatta bu bozulmaların sonunda cinayetler bile çoğalmış aile sistemi temelden çökmeye yüz tutmuştur. Son zamanlarda başta Avrupa olmak üzere Batı’yı taklit etmeye başladıktan sonra üzülerek görmekteyiz ki en temel yapımız olan aile hayatımızda da bazı çatırdamalar başlamış özellikle son yıllarda aile içi geçimsizlikler kavgalar boşanmalar artmış ve en kötüsü de çözülemeyen sorunlar nedeniyle cinayetler artmaya başlamıştır. Sağlam temellere dayanmadan birbirini doğru dürüst tanımadan veya internetten bulunan eşlerle evlenen birçok kimse zamanla geçimsizlikler sonucu ayrılmayı ve boşanmayı en kolay yol olarak görür olmuşlardır.

 

Şimdi dışarıdan bakıldığında evliliklerin birçoğu sanki çocuk oyuncağı gibi görülüyor. Aile büyüklerinin bilgisine tecrübesine önem vermeyip yapılan onca masraflar ve fedakârlıklar hiçe sayılarak en ufak bir geçimsizlikte ayrılma yoluna gidiliyor. Yazık değil mi onca fedakârlık ve masrafa. Çekilen onca sıkıntılara mı yanarsın, üzüntüye mi yanarsın; yıkılan hayallere mi? En kötüsü de arada kalan masum yavrulara ve onların anne baba sevgisi ve şefkatinden mahrum kalmasına kahroluyor insan. Eskiden aileler anne, baba, nine, dede ve kardeşlerden oluşur bilhassa çocuklar nine dede terbiyesiyle büyür; hayatını ona göre şekillendirirlerdi. Şimdi değil nine dede hemen hemen anne baba bile bir arada yaşamıyor. Haydi, bunları da geçtik iki eş bile çoğu zaman bir arada kalamıyor, birbirlerine tahammül edemiyorlar.

 

Son zamanlarda özellikle kadınların da ekonomik güce kavuşması zaman içinde bilerek bilmeyerek aile içinde otorite tartışmalarına da yol açmıştır. Aile içinde kadın da erkek kadar yönetimde söz sahibi olmak istemiştir. Bu istek beraberinde “senin dediğin olacak benim dediğim olacak” zıtlaşmalarını veya fikir ayrılıklarını alevlendirmiştir.

 

EVİN REİSİ BABADIR...

 

 

Bizim geleneksel aile yapımızda evin reisi babadır. Anne, ailenin sevgi saygı ve şefkat varlığıdır. Aile fertleri babanın verdiği kararlara uyar ve onun arzu ve isteklerini yerine getirir. Evin iç düzeni ise anneden sorulur. Çocuklar her zaman şefkatle, sevgiyle bakılır iyi ve terbiyeli yetişmelerine itina gösterilir. Dede ve ninelerin de beraber olduğu aile içinde büyüklere saygı küçüklere sevgi teşekkül eder. Böyle bir ailede şiddete yer kalmaz. Kadına da el kaldırılmaz. Ailede saygı ve sevgiyi hâkim kılan milletler huzur bulmuş ve örnek olmuşlardır. Onun için hayat şartları gereği elbette ki artık herkes aile geçimine katkı sağlamayı birinci planda tutmuştur. Buna kimsenin bir diyeceği yoktur. Lakin bir şekilde bir yol bulup bu kültür değerlerimizin temeli olan aile yapımızı en güzel bir şekilde sürdürmeli ve korumalıyız. Geleceğimizi kurtarmamızın en iyi yolu aile yapımızı sağlam temellerle kurmamızdan geçtiğini hiçbir zaman unutmamalıyız. İlim adamlarımız, akademisyenlerimiz bu konuya kafa yormalı, aile huzurumuzun yeniden kurulması ve ağızlarımızın tadının gelmesi için projeler üretmeye çalışmalıdır... Yeni yılda dileğim, ailelerimiz dağılmasın, huzursuzluklar olmasın; çocuklar ve anneler ağlamasın... Sağlık ve esenlik dileklerimle.

 

     Aslan Torun

 

 

 

Anlat Derdini Feridun Ağabey'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.