Dünyanın her yerinde Türk otel markaları olmalı

Kübra Orakçıoğlu, DEİK Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı… Son dönemde başarılı çalışmalara imza atan Orakçıoğlu, geçen yıl 2033 Türk firmasının yurt dışında yatırım yaptığını açıkladı.

 

Bu firmalar arasında turizm liginde Türkiye’yi çok öne geçiren kuruluşların sayısının çok az olduğunun altını çizelim.

 

Oysa ki bu köşenin takipçileri bilirler ki özellikle otel zincirlerimizin yurt dışında markalaşması gerektiğini hep savunduk, sizler de bu yazılara olumlu mesajlar verdiniz.

 

Şunu söylüyoruz… Dünya turizm liginde ilk sıralarda yer alan Türkiye’nin dünyada zincir hâline gelmiş birkaç otel zinciri olmalıydı. Ama yok. Peki olması isteniyor mu?

 

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nden (TTYD) Oya Narin (Başkan), Ali Güreli (Başkan Yardımcısı), Naile Göçen (Başkan Yardımcısı), Mehmet Tevfik Nane (Başkan Yardımcısı), Şerife Bilgili Ercantürk (Başkan Yardımcısı) ve Hale Altan (Genel Sekreter) ile buluştuğumuzda bu istek net bir şekilde dile getirildi.

 

Başkan Oya Narin bu isteği şu cümlelerle ifade etti:

 

-Şu anda Avrupa’da otelcilik geri gidiyor. Avrupa’da yeni tesisler isteniyor. Hizmet çok önemli. Biz de bunu iyi biliyoruz. Avrupa’da açığı Türk markaları kapatmalı. Yine Mısır, Dubai ve Suudi Arabistan gibi turizmde atak yapmak isteyen ülkeler var. Türk markaları burada olmalı. Asya’da Türk dünyası oteller bekliyor bizden. Bu konuda bir teşvik sistemi geliştirilmeli. Markalarımız bütün dünyaya gitmeli. Her otel bir elçilik demek. THY her yere uçuyor. Bizim için otel açmak artık daha kolay. Küçük teşviklerle Türkiye bu işi çözmeli. Dünyanın her yerinde Türk otel markaları olmalı.

 

 

TTYD’nin 1988 yılında kurulduğunu belirten Oya Narin üyelerin o günden bu yana 65 milyar dolarlık yatırım yaptığını ve 130 milyon kişiye istihdam sağladığının altını çiziyor ve ekliyor:

 

“En önemli sorunlardan biri istihdam. Pandemi öncesi yeteri kadar insan kaynağımız vardı. Ancak pandemi ve sonrasında biz sektör olarak bu insan kaynağını tutamadık. Son dönemde ise Arap yarımadasında başlayan bu hareketli turizm gelişmeleri, çalışanlarımızı oraya doğru yönlendiriyor. Bugün hizmet sektöründe yani güvenlikten kuaföre, servisten aşçıya herkesi Arap yarımadası transfer ediyor. Dolayısıyla çok ciddi bir insan kaynağı açığımız oluşuyor."

 

“Peki kaç kişi gitti?” Cevap Mehmet Tevfik Nane’den şu şekilde geliyor:

 

“Pandemi ve sonrasında 100 bini geçmiştir. Örneğin Rixos’un 11 tane oteli var. Bütün üst yönetimde, kilit noktalarda, garson, aşçı Türkler var.”

 

 

Turizm sektörü çalışanlarına lojman yapmalı

 

 

Türkiye’nin önde gelen turizmcileri ile sohbette çalışanların barınma sorunu da gündeme geliyor. Tam bu noktada sanayinin çınarlarından Halit Narin’in kızı olan Oya Narin şu eski uygulamayı hatırlatıyor:

 

“Halit Narin’lerin fabrikalar kurduğu dönemde çalışanlar sendikaların da desteği ile kooperatifler kurar yakın yerlerde ev sahibi olurlardı. O günlerin patronları da bunu teşvik ederdi. Şimdi bizim tatil yörelerimizde çalışanlarımız Bodrum’da, Marmaris’te yüksek kiralar yüzünden oturacak ev bulamıyor. Bu sorunu çözmek zorundayız. Marmaris’te ilk adımı atıyoruz. Çalışanlara lojman yapmak zorundayız.”

 

 

Yapay zekâya yatırım yapan katkıyı alır

 

 

İhlas Medya Grubu’nun “dijitalleşme atağını” aktarmıştık. Çok önemli gelişmeler kaydediliyor. Dijital Varlıklar Genel Müdürü Volkan Ormanlı, yapay zekâdan yeni yazılımlara birçok alanda yeni çalışmalara imza atıyor. Medya Grubu’nun markalarının önderliğinde son dönemde çok sayıda yapay zekâ etkinliği düzenlendi. Son gelişmeler ele alındı, hangi alanlarda adımlar atılacağı konusunda ortak akıl çalışmaları yapıldı. Google bu çalışmaların çok yerinde olduğunu ortaya koyan araştırma yayınladı geçtiğimiz günlerde.

 

Yapay Zekânın Türkiye’deki Ekonomik Potansiyeli başlıklı raporda şu görüş ortaya konuluyordu:

 

“Türkiye'de üretken yapay zekâ kullanımının geniş bir uygulama alanı bulması hâlinde yaklaşık 10 yıl içinde GSYİH'de yıllık ilave yüzde 5 artış potansiyeline ulaşacağı tahmin ediliyor.”

 

Evet, dijitalleşme veya güncel ifadesiyle yapay zekâ Türkiye’de böyle bir katkı verebilir deniyor. Benzer katkıyı bu konuya ilgi gösteren kurumlar da alacak demek yanlış olmaz.

 

 

 

Yeşil lezzetler için Giresun’dan yola çıkıldı

 

 

TÜRES Adana Başkanı Biral Serttaş’ın koordinesinde diğer illerin başkanları ile birlikte gastronomideki yeni açılımları konuşmuştuk.

 

O etkinlikte birlikte olduğumuz Giresun TÜRES Başkanı Şevket Alaeddinoğlu,“Biz de gastronomi ile ilgili bir etkinlik düzenleyeceğiz” demişti.

 

İşte o etkinlik düzenlendi. Giresun daha doğrusu Şevket Alaeddinoğlu herkesi şaşırttı. Muhteşem bir etkinlik gerçekleşti.

 

Ve Karadeniz’in muhteşem üstünlüğü Yeşil Lezzet Giresun’dan yola çıktı.

 

Yeşil Lezzet Gastronomi Festivali tam bir imece çalışması olarak dikkat çekti.

 

Karadeniz’in yeşil lezzetleri yani ot konusundaki üstünlüğünü en iyi bilen isimlerden biri olan Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti etkinliğe tam destek verdi.

 

Yetimoğlu İşletmecisi Ergin Kılıçaslan tam kadro etkinlikte görev almıştı. Bölgenin en önemli fındık ihracatçılarından Ertuğrul Ak otelini etkinliğin emrine vermişti.

 

Bölgenin üstünlüklerinden biri olan çay işini Amber Çay üstlenmişti. Çotanak Off Road Kulübü Başkanı Akın Aras, etkinliğe emir komuta zinciri içinde farklılık kazandırmıştı. Ramada Genel Müdürü Dursun Aydın ve Seta Tur yetkilisi Selçuk Tavacı da yine etkinliğe destek verenler arasındaydı.

 

Giresun Belediyesi hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da etkinlikte tuzu vardı.

 

Ayrıca Haldun Domaç gibi kentin fikir önderlerinin de görüşleri alınmış, önerileri hayata geçirilmişti.

 

Özetle imece işe yaramış, Şevket Alaeddinoğlu ve arkadaşlarının Yeşil Lezzet Gastronomi Festivali istenen kıvama gelmek için önemli bir aşama kaydetmişti.

 

Darısı Karadeniz’in diğer illerinin başına… Ot konusundaki üstünlüğü bir şekilde anlatmak gerekiyor.