İsrafa bu defa dur denecek

A -
A +

Yıllardır iş dünyasını yakından takip ediyorum. İş dünyasında en çalışkanlar listesi yapılsa Hüseyin Bozdağ kesinlikle ilk 10 arasında yer alır. Bu çalışkanlığını son olarak birlikte gerçekleştirdiğimiz "Gıda İsrafında Farkındalık" oluşturmaya dönük toplantıda net olarak ortaya koydu.

 

İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu'nda gerçekleştirdiğimiz toplantıda, sektörün önde gelen bütün isimleri bir araya gelmişti.

 

Türkiye'de İş Dünyası dergisinin aralık sayısının lansmanı kapsamında düzenlediğimiz etkinliğe TOBB Hizmet Sektör Meclisi Başkanı, İSO Meclis Üyesi ve YESİDEF Başkanı olarak katılan Bozdağ, şu önerisi ile toplantıya damgasını vurdu:

 

"İsraf edilen ürünleri, elektrik enerjisi olarak geri dönüştürebiliriz. İskandinavya'da atık çöplerinden elektrik üretiyorlar ve bunu biz de yapabiliriz. Ülkemizin genelinde çiğ ve pişmiş atık, günlük 96 bin ton. Biz bu israf edilmiş çöpleri de kurtarmaya çalışıyoruz. 96 bin tonu 360 ile çarparsanız ortalama 34,5 milyon ton atığa sahip olmuş oluyoruz. Bunu, bugünkü rakamlarla hesaplarsak ve tüm Türkiye'ye yayarsak aşağı yukarı 3,5-4 milyar dolar enerji tasarrufu sağlıyoruz."

 

Hüseyin Bozdağ, ayrıca israfın enflasyondan cari açığa, refahtan gelir dağılımına birçok olumsuzluğun da anası olduğunu vurguladı.

 

İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgili Başkan Danışmanı ve İSO Meclis Üyesi Mehmet Çakılcıoğlu mesajları ile israf konusuna dikkat çektiler.

 

Bu arada sektörün önde gelen isimlerinden Necdet Buzbaş'ın israf konusunda kavram çalışması yapılması önerisi oy birliği ile kabul edildi ve bu konuda çalışma yapılması kararı alındı.

 

Hüseyin Bozdağ'ın da destek verdiği israf konusundaki çalışmada bu defa farkındalık noktasında mesafe alınması bekleniyor. Bu defa konuya ilişkin mesafe alınacak gibi geliyor.

 

 

 

 

Sezai Uçarmak'tan özel bilgiler

 

 

İstanbul Ticaret Borsası'nın Güvenilir Ürün Platformu ile birlikte düzenlediği "Borsa Meydanı" buluşmasının bu defaki konusu özel markalı (private label) ürünler, onur konuğu da Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak oldu.

 

Oğuz İçecek'in ödüllü CEO'su ve Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim Kurulu Üyesi Enes Örer de konuşmasında private label konusundaki sorunların tüm tarafların ticari iş ortaklığı yaklaşımıyla çözüleceğine inandığını belirterek, "Perakendeci rekabetçi ürün peşinde... Üretici hem kendi markası hem de özel markayı üreterek kapasitesini yüksek oranda kullanmayı hedefliyor. Tüketici de kaliteli ürünlere uygun fiyatla ulaşmak istiyor. Tüm bu talepleri private label karşılıyor" dedi.

 

Yani private label herkesin işine yarayan bir önemli sistem.

 

Sistemin yorumunu da Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak yaptı:

 

"Türkiye'de perakende sektörü hızlı bir değişim içinde. Daha önce perakende deyince sadece bakkallar vardı. Sonra, marketler, süpermarketler, zincir marketler süreci yaşandı. Her aşamada yaşanan değişim yeni bir bölüşüm sorunu doğuruyor. Sistem değişirken önceki sistem de sarsılıyor. Perakendenin güçlenmesi, üreticinin korunmasını gündeme getiriyor. Öte yandan marketlerdeki metrekare azlığı dolayısıyla ürün çeşitliliği sorunu doğuyor. Bu da market markaları sorununu gündeme getiriyor. Bizim yapmaya çalıştığımız, üreticiyi de perakendeciyi de memnun ederken tüketicinin haklarını koruyabilecek bir sistem kurmak. Bunun kolay olmadığı ortada."

 

Perakendecilerin de konuşmalar yaptığı etkinlik gösterdi ki sektörü ayrıntılı bir şekilde masaya yatırmak, herkesi bilgilendirmek gerekiyor.

 

 

 

 

Fıstığı Antep'e kaptıran Urfa yakında termosu ile anılacak

 

 

 

 

Şanlıurfa'ya indik... Gündem Suriye... Çünkü komşu... Urfalı şikâyetçi... Fıstığı biz yetiştiriyoruz, Antep adını veriyor. Ciğer en iyi bizde yapılıyor Kilis'le anılıyor. Çiğ köftenin mimarıyız, Adıyaman öne çıkıyor.

 

Başka şikâyetleri de var. Ama şikâyet etmeyen, marka oluşturmaya çalışanlar da var.

 

Çok yakında Urfa, termosla bilinecek. Evet yanlış duymadınız, Urfa termosu en iyiler arasına katılacak.

 

Fıstığı, ciğeri, çiğ köfteyi kaptıran Urfa, termosu ile öne çıkacak.

 

Dünyanın Çin'den sonraki en büyük termos fabrikası Urfa'da yapılıyor. Hem de Çinli ortakla...

 

Termosan Çelik Genel Müdür Yardımcısı Zekeriya Sonuç ile birlikte fabrikayı gezip sonra da yeni yapılacak tesisi görüyoruz. Yılmazka Group Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Yılmaz da bize katılıyor. Şu anda Avrupa'nın ve Orta Doğu'nun ilk ve en büyük çelik termos üreticisi olduklarını hatırlatıyor ve ekliyor:

 

-Yeni fabrikada günde 40 bin termos üretilecek. Şu anda 45 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu fabrika bitince bütün dünyaya ve dünyanın önde gelen markalarına termos Urfa'dan gidecek.

 

Fabrikayı gezerken hayretler içinde kalıyoruz. Termos deyip geçilmeyeceğini anlıyoruz. Belki de sanayideki en zor ürünlerden biri termos... Zaman zaman yanlış üretim dolayısıyla ürünler geri çağrılıyor, tıpkı otomobil gibi... Sıcağı ya da soğuğu muhafaza etmek çok zor bir iş... Yapılması zor bir ürün... İşte Urfa bunu başardı... Yakında dünya Urfa'yı termosu ile anacak, söylemedi demeyin.

 

 

 

 

 

 

Hayatımız maden dediler ekonomiye katkı verdiler

 

 

Uzun süre ‘hayatımız maden’ kampanyaları yapıldı. Biz de bu kampanyalara destek verdik. Zaman zaman vahşi madencilikten kaynaklanan hataları suistimal eden bazı kesimler madencilik karşıtlığını öne çıkarıyor. Bu kesimlere en iyi cevap sektörden geldi. Bir kere vahşi madenciliğin artık terk edildiğini vurguladılar ve "yeşil madencilik mümkün" tespiti yaptılar.

 

Hatta iyi örnekleri kamuoyu ile paylaştılar. İkincisi her şeyin maden olduğu mesajı. Şu anda oturduğunuz sandalyeden, kullandığınız bilgisayara her şeyin maden olduğu mesajı verildi.

 

Bu iki mesaj sektörün önemli bir noktaya gelmesini sağladı.

 

Bunu ifade eden isimlerin başında TİM Başkan Vekili ve Demir ve Demir Dışı İhracatçılar Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu geldi.

 

Genel olarak madenden beslenen sektörün genel ihracattan aldığı payın arttığına dikkat çekti ve en çok ihracat yapan altıncı sektör hâline geldiklerini vurguladı.

 

Peki ihracata katkı yapan sektörün daha üst noktaya ulaşması için beklentisi yok mu?

 

Var...  İMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Çekiç beklentiyi şöyle özetliyor:

 

“Bu yıl kamu mali yükümlülüklerinde artış yapılmasın. Geçmiş yıllara ait borçlar yapılandırılsın.”

 

Evet 6 milyar dolardan fazla ihracatı olan 150 bin kişiye iş sağlayan sektörün beklentisi böyle özetleniyor.

 

 

 

Celal Toprak'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.