AK Parti’nin avantajları ve dezavantajları

6 Şubat depremlerinden midir, ekonomik darboğazdan mı, yoksa ramazan dolayısıyla mı nedir, ülkede seçim atmosferi yok. Açık konuşmak gerekirse heyecan da yok. 1991’den beri seçimleri merakla izlerim, ilk kez bu kadar renksiz bir seçim öncesi dönem görüyorum. 

 

Bunda 21 yıllık AK Parti dönemi olduğu kadar muhalefetin etkisizliği de var. Her şeye rağmen gene de dünkü AK Parti seçim beyannamesi ve aday tanıtımı bir nebze olsun hareketliydi. 

 

Seçimlere 32 gün kala hâlâ oyların bıçak sırtı olduğunu söyleyelim. Peki AK Parti’nin avantajları ve dezavantajları neler, bir bakalım. 

 

AK Parti son 20 yılda büyük işler yaptı. En büyük kozu yapılan hizmetler. Yol, köprü, hastane gibi şimdi burun kıvrılan hizmetler AK Parti ve Erdoğan’ı 21 yıldır iktidarda tutuyor. 

Dış politikada muazzam işler yapıldı. Dünya bile alkışlıyor. Sağlık keza öyle. Savunma sanayini anlatmaya gerek yok. Yapılan yatırımlarla 75 milyar dolarlık bir alan oldu savunma sanayi... 

 

EYT, 3600 ek gösterge, sosyal yardımlar vb. gayet başarılı. Bütün bu yapılanlar zaten halk tarafından da alkışlanıyor. 

Ancak 21 yıldaki muazzam işler son 2 yılda ekonominin kötü gitmesi sebebiyle ikinci planda kaldı. Ev ve kira fiyatlarının roketlenmesi, yüksek enflasyon ve gıdalardaki inanılmaz artış insanları zora soktu. En büyük dezavantaj bu. 

 

O yüzden şu an Erdoğan bir iki puan önde. Hatta bazı anketlerde kafa kafaya. Bunun temel sebebi ekonomi. AK Parti’nin miting meydanlarında mutlaka ekonomiye dair somut şeyler söylemesi ve yapması lazım. 

 

Ben politikayı doğru bulsam da mülteci meselesi de halk nezdinde ciddi sorun. Mülteci meselesinin de yeniden ele alınması lazım. Ev ve kira fiyatlarının yüksekliği biraz buradan kaynaklanıyor. Mülteci almak yanlış değil ama meselenin daha iyi anlatılması şart.

 

AK Parti’nin bir avantajı da muhalefet. Ne bir projeleri var ne de umut verebiliyorlar. Kemal Bey dün çok ruhsuz konuştu Çanakkale’de. Heyecan dalgası oluşturamıyor. 

 

Her şeye rağmen seçimin başa baş olduğunu düşünmek lazım. Halka 32 gün kaldı diye düşünmeden beklentileri de sorulmalı. 14 Mayıs en önemli seçim. Herkes bu gerçeğin farkında zaten. 

2-6 Mart tarihleri arasında Meral Akşener’in söylemleri en çok İyi Parti’ye zarar verdi. O gün bugündür Meral Hanım ve İyi Parti toparlayamadı. İstanbul İl Binası’nın kurşunlanmasını hükûmete yıktılar. Kürsüden mermi attılar. Olacak işler değil!.. 

 

Ben Meral Hanım ve İyi Partilileri meydanlarda da görmüyorum. Bir türlü 2 Mart öncesine dönemiyorlar. Ne yapsalar eski hâllerine dönüş yok. Meral Hanım Kemal Bey'i anmıyor bile. 

 

Öte yandan vekil listelerindeki tartışma da bitmedi. Gaziantep 1. sıra adayı hâlâ tartışılıyor. İstifa eden il başkanları, parti üyeleri, ilçe başkanları var. Kimse listelerden hoşnut değil. 

Bir akıl hocaları varsa Meral Hanım'a olan biteni anlatsın. Ciddi oy kaybı var İyi Parti’nin. Dağınık görüntü veriyorlar. 

 

Masanın ortağı değil gibiler. İyi lider olmak biraz da bu süreçleri yönetmek demek. Tedbir almazsa İyi Parti seçimlerde büyük hayal kırıklığı yaşayabilir.