Meclis'te bazı vekiller var. Bir de bazı sivil toplum kuruluşları var. Sorsanız ülkedeki sorunlarla uğraşıyorlar. Yaptıkları tek bir şey var: Türkiye düşmanı kim ise onu korumak!.. Başka da iş yaptıkları yok. O vekiller ülke sorunlarıyla uğraşmıyor, FETÖ ve PKK’yı kollayıcı yayınlar yapıyorlar.
Sivil toplum kuruluşlarından bazıları da öyle. Nerede bir FETÖ’cü var, onu kolluyorlar. PKK’yı himaye eden söylemleri var. Zaman değişiyor, günler geçiyor ama bunların ithamları hiç değişmiyor...
Şimdi de terör örgütü PKK’yla mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bir şey bulamayınca en olmadık iftiraları atıyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri PKK’nın bitirilmesinde önemli operasyonlar yapıyor. PKK ve YPG artık köşeye sıkıştılar. Yapacakları bir şey de yok. İftira atıyorlar. Neymiş, TSK operasyonlarda kimyasal silah kullanıyormuş!
Böyle bir iftira hukuken kimsenin yanına kâr kalmaz. Çünkü kimyasal silah kullanmak suç. Zaten PKK yandaşları bunu bildiği için en olmadık iftirayı atıyorlar.
Nitekim dün TSK gerekeni söyledi: "Silahlı Kuvvetler uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanmış mühimmat kullanmamaktadır" denildi. Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya haklı olarak sert tepki gösterdi.
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin altını çizdiği önemli bir konu var. Bu iftiraları atanlar başarılı operasyonlarla çökme noktasına gelen ve bulunduğu zor durumdan kurtulmak için yalan ve ahlak dışı yollarla çıkış arayışında olan terör örgütü ve müzahirlerinin beyhude çırpınışlarıdır. PKK artık bitme noktasındadır. Teröristler yapacakları bir şey de kalmayınca son çare olarak destekçilerine el açmışlar. O destekçiler de kimyasal silah yalanını ortaya atıyorlar.
Aynen 17/25 Aralık’ta yapılan MİT tırları ihaneti gibi, Türk devleti, DEAŞ’a yardım ediyor, gibi benzer bir iftiradır... Şebnem Korur Fincancı geçmişte de benzeri iftiraları hep atmıştır. Yarın da atacaktır. Meclis'teki birkaç vekil bu iftirayı o kadar kolay dillendiriyor ki, insan hayret bile edemiyor!..
Dünyanın neresinde bir vekil kendi devletini kimyasal silah kullanmakla itham eder? Ancak bize has bir şey. Bu kadar kolay olmamalı. Çamur at izi kalsınla yol alınmaz. O vekiller dokunulmazlıklarına güveniyorlar.
Yarın bir gün hiçbir şey bulamazlarsa başka iftiralar atacaklardır. Çünkü varlık sebepleri bu. Zaman kimi haklı çıkaracak göreceğiz...
James Webb Teleskobu, uzaydan muhteşem görüntüler geçmeye devam ediyor. Daha önce Hubble Teleskobu 1995’te uzaya gönderilmiş ve bazı görüntüler kaydetmişti. Tabii James Webb daha derin ve uzaktan resimler çekiyor...
"Yaratılış Sütunları" bu görüntülerden biri. 6 bin 500 ışık yılı uzaklığındaki Sütunlar gerçekten müthiş.
NASA tarafından yayınlanan görüntülerde dünyadan 6 bin 500 ışık yılı uzaklıktaki Yılan (Serpens) Takımyıldızındaki Kartal Nebulası'nın genç yıldızların oluşumunu sürdürdüğü bir bölgede toz ve gaz bulutundan oluşan 3 adet devasa sütun görülüyor. (Euronews Türkçe)
İnsan şunu merak ediyor: Uzay ne kadar sonsuz? Ucu bucağı var mı? Yoksa sonsuz mu? Dünyadan başka canlı hayatının olduğu gezegen var mı?..
Teknoloji artık zamanla gelişiyor. Belki de uzak olmayan bir zamanda hepsinin cevabını alacağız...
Her buluş yeni bir dönemi işaret ediyor. Başka kapılar açıyor. İnsan ne kadar önemsiz olduğunu anlıyor. Çünkü dünya dediğimiz nokta ucu bile değil. İnsanın Allah’ın yarattığı bu sonsuzluk karşısında alacağı çok ders var...
James Webb Teleskobu bizi daha çok şaşırtacak gibi. Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki? Bilmiyoruz diye o şeyler yok değiller...