1994 İstanbul belediye seçimlerinden önce duayen gazeteci Mehmet Barlas abi, “İstanbul’un su sorununu çözen başkanı kimse yerinden edemez” demişti. İstanbul’da öyle büyük susuzluk vardı ki, insanlar kırılıyordu. Su sorununu çözenin heykelini dikerlerdi.
Nitekim Sayın Erdoğan İstanbul’un su sorununu çözdü. Ödülü "cezaevi" oldu! Ama halk yapılanı karşılıksız bırakmadı. Sayın Erdoğan önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı oldu...
Şimdi de Türkiye’de çeşitli sorunlar var. İkisi öne çıkıyor. Birincisi başıboş köpekler... Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde sokakta sahipsiz köpek olmaz. Mutlaka barınaklarda beslenir bu köpekler.
İsveç’te, Danimarka’da, Avusturya’da şöyle haberler okumazsınız: “Köpeklerin saldırısına uğrayan 10 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti.”
Köpek, hayvan sevgisi önemli. Elbette hayvanların hakları var. Ancak sokakta serbest gezen köpek olmaz. Hükûmetin bu soruna acilen el atması lazım. Bingöl’de küçücük bir çocuk köpek saldırısında öldü. Kendi çocuğunuz olduğunu düşünün. Bu sorunu çözmek için hâlâ ne bekleniyor, anlamış değilim!..
Diğeri özellikle İstanbul’daki taksi sorunu... İstanbul'un nüfusu son 40 yılda dörde, beşe katlandı. Ama taksi sayısı hâlâ aynı. Gündüz taksi bulmak imkânsız. Hadi buldun diyelim. Taksiye binmek için kendini kavgaya hazırlıyorsun. Taksiye bindin ama kısa yol beğenmezler. Bozuk paraları çıkmaz. Değişim saati derler. Tabii ki iyi, düzgün taksiciler de var. Lafım işini iyi yapmayan taksiciye.
UKOME burada devreye girip İstanbul’a en az 10 bin yeni taksi plakası vermeli... Taksi sorunu dururken neden çözülmüyor? Hükûmet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bu sorunu çözmeli. Olan millete oluyor...
Bu davadan mağduriyet çıkmaz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine “ahmak” dediği için yargılanıyor. Geçen hafta bence medya bu olayı gereksiz çok büyüttü. Ahmak kelimesi basit hakarete girer. Cezası da paradır. Benim çok davam vardı. Hangi kelime ne anlama geliyor biliyorum.
Son mahkemede savcı son esas mütalaasını vermiş ama hâkim savunmaya söz vermemiş. Savunma da hâkimin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle reddihâkim talep etmiş. 14 Aralık'ta davanın seyrini göreceğiz. Ama bu davadan bir mağduriyet çıkmaz. Mağduriyet 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesiydi.
Ben geçen hafta bir programda Sayın İmamoğlu’nun Yargıtay’da ceza aldığını söylemiştim. Murat Ongun bir cevap gönderdi. Cevap hakkına saygı olarak cevabı yayınlıyorum:
“Sevgili Cem, Yargıtay’daki dosya orada aleyhine karar çıktı gibi ifadelerini dinledim. Böyle bir şey yok. Daha İBB Başkanı olmadan, hakkındaki tüm davalardan beraat etti. Bahsettiğin Yargıtay kararı neyse lütfen yolla bilgisini göndereyim. Ayrıca Ordu Valisine de tazminat ödemedik. O dava üst mahkemede devam ediyor. Çünkü o basit cezayı bile kabul etmedik.”