Bütün PKK unsurları silah bırakmalı

Teröristbaşı Öcalan’ın çağrısının ardından PKK’dan silah bırakması bekleniyor. Tabii PKK’nın her ülkedeki adı farklı. Suriye’de YPG, İran’da PJAK ve bizdeki PKK... Ama neticede hepsinin ortak adı PKK... 

 

Öcalan’ın çağrısı konusunda Mazlum Kobani, “Çağrı bizi kapsamıyor” dedi. Yani kendisini PKK’dan ayırdı. 

 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise şöyle söylemişti: “Irak, Suriye ve bölgedeki kardeş ülkeler açısından da terör oluşumlarının istikrarsızlaştırıcı tutumlarını kabul etmediğimizi ortaya koymuş oluyoruz. Silahların terör örgütü tarafından bırakılması, terör örgütünün lağvedilmesi, terör örgütünün Irak ve Suriye'deki bütün unsurlarıyla feshedilmesi; ister adına PKK ister YPG ister SDG densin, bütün terör yapılarının bölgede istikrarsızlaştırıcı unsur olmaktan çıkarılması temel yaklaşımımızdır... Gerek Türkmen, gerek Arap gerek Kürt kardeşlerimizin kardeşliğinin daha çok güçlenmesi için güçlü bir kardeşlik siyaseti ortaya koyduk... Çok net bir şeydir, devletin nitelikleri konusunda ve milletimizin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık süreci, al-ver süreci yoktur, devletimizin nitelikleri ve milletimizin değerleri bütün vatandaşlarımızı kapsayacak yüksek bir birikime sahiptir.”

 

Sayın Ömer Çelik’e göre Suriye’deki PKK da silah bırakmalı. Ancak dün DEM heyeti bunun tersini söyledi.  

 

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’a silah bırakma çağrısının Suriye’deki YPG’yi kapsayıp kapsamadığı soruldu. Onlar da şöyle dedi:

 

“Çağrı metninde SGD geçmiyor. Metinde geçmeyen bir şeyi bizim söyleme yetkimiz de yok. Öcalan PKK'ya bir çağrı yaptı. Geri kalan şey onların tasarrufudur. Bizim yapabileceğimiz şey ise barış için demokratik adımların atılması için destek olmak. Bugün Kürt sorununun çözümü için yol alınması elbette Suriye ve Irak'ı da etkileyecektir.”

 

PKK’nın merkezi ve tüm şubeleri silah bırakmalı. Biri bıraktı, diğeri bırakmadı demek doğru değil. Sürecin böyle ilerlemesi de mümkün değil. Herhangi bir şart olmadan PKK bütün unsurlarıyla silahlara veda etmeli. 

 

Devlet Bahçeli’nin çağrısı anlamlıydı. Şayet PKK silah bırakırsa büyük bir iş başarılmış olacak. Orta Doğu’yu da etkileyecek bir gelişme bu. Ancak geçmişten gelen kaygıyla PKK’ya güven olmayacağı da biliniyor. O yüzden AK Parti temkinli iyimserliği elden bırakmıyor. Silah bırakma çağrısı tamam ama gerisinin gelmesi lazım. 

 

En küçük eleştiri getirenleri de hemen süreci baltalamakla itham etmemek gerekiyor. Zaten bu süreç bir iki itirazla bozulacak bir şey değil. İnsanlar tabii ki eleştirilerini söyleyecekler. Sürecin nasıl ilerleyeceği bilinmeli. Görünen o ki bir yol haritasından ziyade "kervan yolda düzülür" mantığı var. O mantık haklı olarak silahların bırakılması... 

 

Hükûmet herhangi bir pazarlık olmadığını da söylüyor. Şart da yok, başka bir şey de. Şimdi beklenen sadece ama sadece PKK’nın silah bırakması. Muhtemelen bu iş biraz zaman alacak. Çünkü PKK’nın silah bırakması, teröristlerin akıbeti, nereye gidecekleri de önemli. 

 

Gerçi Suriye’deki YPG, "Öcalan’ın çağrısı bizi bağlamaz" dedi. Bu durumda Türkiye, Suriye kısmını ABD ile halledecek. Çünkü YPG’nin ipleri onun elinde. Bu da ya diplomatik çözüm ya da o bölgenin PKK’dan süpürülmesi demek. 

 

Bu meselenin çözülmesinin zaman alacağı kesin. Umarım bu fırsat iyi kullanılır. Yoksa Türkiye silahlı gücüyle de PKK’yı Suriye’de bitirir. Bakalım zaman ne gösterecek...

 

 

 

Cem Küçük'ün önceki yazıları...