CHP’li gazetecilerin Kılıçdaroğlu’na kullandığı kötü dil

Sesli Dinle
A -
A +
Muhalif cenah 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını atlatamadı. Neredeyse hepsi hâlâ olayın şokunu yaşıyor. Seçim sonuçlarını hazmedemeyenlerin başında CHP yanlısı gazeteciler ve televizyoncular geliyor.
 
İsmail Saymaz’dan Fatih Portakal’a, Uğur Dündar’dan Ayşenur Arslan’a, Barış Pehlivan’dan Enver Aysever’e, Özlem Gürses’ten Can Ataklı’ya hepsi Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağını söylediler, yazdılar. Hatta seçim gecesi hepsi “kazandık” modundaydı... 
 
Tabii sonuçlar istedikleri gibi olmadı. Sayın Erdoğan kazandı, Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu kazandı. Muhalif gazetecilerin hepsi amiyane tabirle yamuldu. Seçim öncesi herkesi tehdit edenlerin seçim sonrası gıkı çıkmadı. 
 
Normalde bu gazetecilerin istifasını vermesi gerekirdi ya da 6 ay izne çıkarılmaları şarttı. Öyle yapmadılar, üste çıkmaya çalıştılar. 
Normal bir demokraside seçim kaybedenler anında istifa ederler. Erdoğan’a diktatör diyenlerin de partiden istifa etmeyip koltuklarına yapıştıklarını görüyoruz. Esas diktatör kimdir anlamış oluyoruz. 
Buraya kadar tamam. Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerekir ama hâlâ yuvarlak laflarla olayları geçiştiriyor. Kemal Bey istifa etmedi diye bazı gazetecilerin ona karşı kullandıkları dil, saygı sınırlarını aştı. Kemal Bey'e karşı kullandıkları dil çok kaba ve mide bulandırıcı oldu. 
 
Kemal Bey'in istifasını istemek başka, kaba dil başka. Özellikle Fatih Altaylı ve Fatih Portakal saygı sınırlarını fazlasıyla aştılar. Portakal “pişkinlik” kelimesini kullanıyor. Kendi cenahından bile sert tepki gördü. 
 
Altaylı ise aynen şöyle yazdı: “Kemal Bey’in evinde bir köpeği var mı, bilmiyorum. Ama evinde köpeği olanlar bilir, sahibi eve gelince köpekler heyecanlanır. Kemal Bey’in bir köpeği olsa idi muhtemelen sahibi eve geldiğinde o bile heyecanlanmazdı.” Bu ne biçim benzetme! Kılıçdaroğlu’nu eleştireceğim diye böyle tanımlama olur mu? Ayıp diye bir şey var. 
 
CHP’li gazeteciler kendine çekidüzen verse iyi ederler. Kemal Bey'e karşı takındıkları tavır berbat. Önce kendileri istifa etsinler. Seçim süresince hiçbir dedikleri çıkmadı. Aynaya bakıp belki utanırlar ve susarlar diyeceğim ama hiç sanmıyorum... 

Aydın Doğan neyin peşinde, anlamış değilim!

Beni bilenler bilir. Birini eleştirdiğimde onu en güçlü zamanında eleştiririm. Zayıfladıktan ya da düştükten sonra vurmam. Delikanlılığa sığmaz bu.
 
Aydın Doğan medyadan çekileli 5 sene oldu. Elindeki gazete ve televizyonları sattı 890 milyon dolara ve kenara çekildi. 2018’de de yazmıştım, kendisini ve ailesini kurtardı. Doğan Yatırım Bankası’nı kurdu. Başka alanlara yatırım yaptı. 
 
Tabii Aydın Doğan’ın kızları babaları gibi başarılı değil. Bazı işlerde kötü para kaybettiler. Kendi beceriksizliklerini örtmek için de Ankara’da kapı kapı geziyorlar. Eskiden Aydın Doğan önünde engel gördüğü şirketleri elindeki medya gücüyle batırırdı. En sonunda Aydın Doğan’ın kendisinin medya hayatı bitti. Aile bireyleri şimdi başka mecra ve medya araçlarını kullanarak önünde engel gördükleri her şeyi ezip geçmek istiyorlar. Bazı yerlerde yalan haber yaptırıyorlar. Seçimleri CHP kazansa kim bilir neler yapacaklardı! 28 Şubat’ta Müslümanlara verdiği zararların bedeli hâlâ ödenmedi bu ülkede. 
 
Türkiye eski Türkiye değil. Eski devir bitti. Sayın Erdoğan’la Yeni Türkiye Yüzyılı başladı. Türkiye demokratik bir ülke. Hukuk işliyor. Mahkemeler çalışıyor. İftiralar artık sökmüyor. POAŞ’ı ucuza almak, Sabah’a el koydurmak gibi işlerin devri bitti... 
 
Sayın Erdoğan geçmişte, “Kimse benim adıma konuşamaz” demişti. Sağda solda, “Benim arkamda Erdoğan ve Erdoğan’ın akrabaları var” demenin kimseye faydası yok. İki sene önce futbolda Sayın Erdoğan’ın adını kullanıp bazı futbol hakemlerini yemek isteyen spor adamları vardı. Hevesleri kursaklarında kaldı. Hakemleri yiyemediler. Sayın Erdoğan’ın adını kullananlarsa futbol âleminden göçüp gittiler. Çünkü Erdoğan bir şeyi diyecekse açık seçik kendi söyler. Mert adamdır Erdoğan... 
 
Sayın Erdoğan’ın adının kullanılmayacağını en iyi Aydın Doğan bilir. Sosyal medyada önünde engel görülenler hakkında abuk subuk haberler yaptırmak, belli medya kuruluşları aracılığıyla asparagas haber yapmak hiç etik değil. “Ankara bizi sever” türü lafları da kimse yutmaz... 
 
Aydın Bey siz emekliliğinizi yaşayın. Bu ülke herkese yeter.
 
Kızlarınıza da yeter...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.