İsrail’in orantısız güç kullanımı devam ediyor. Açık hava hapishanesi durumundaki Gazze’de elektrik, su, doğalgaz yok. İkmal yolları kapalı. Çünkü İsrail hepsini kesti. Devlet terörünün ne olduğunu dünyaya gösteriyor.
Bir de iki eşit taraf varmış gibi kabul ediliyor. Ne eşiti Allah aşkına? Mesela Hamas'ın silahlı gücü nasıl, bakalım? AK-47 Kalaşnikof piyade tüfekleri, paramotorlar, sınırlı sayıda antitank füzeleri, kamikaze drone'lar... Gazze’nin bütün nüfusu 2 milyon 300 bin.
Peki İsrail'in askerî gücü nasıl? Aktif askerî personel 169.500. Yedek personel 465.000. Tank sayısı 2.200. Çok sayıda F-16, F-35 ve F-15.
Şimdi nasıl eşit iki taraf olabilir? Üstelik Filistin tarafı devlet bile sayılmıyor. Ambargosu var, silah alamıyor. Dünyayı arkasına almış, hukuk tanımaz bir İsrail var. Her şeyi yapmaya kendini muktedir görüyor. BM’de hakkında en çok yaptırım kararı alınan ülke. Kimse dur demediği için hukuksuzluğa devam ediyor.
Çoluk çocuk demeden insanları ya göçe ya ölüme sürükleyen bir İsrail var. Hamas’ın sivil ölümlerini de savunmak mümkün değil. Ama asla iki taraf sanki eşitmiş gibi yorumlar yapmayın!..
Haaretz gazetesi koyu bir Netanyahu muhalifi. Sürekli eleştiriyor. Hamas ve Filistin’i de. Ama aynı zamanda İsrail devletini de keskin bir şekilde sorguluyor. Yaptığı sivil ölümlerine karşı çıkıyor. İsrail’de vicdanlı insan sayısı olması insanın -az da olsa- geleceğe umutla bakmasını sağlıyor. Tabii İsrail devlet terörü bu umutları çoğu zaman öldürüyor.
“Hayvanlardan Tanrılara Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi" kitabının yazarı İsrailli tarihçi Yuval Noah Harari dün BBC'ye Hamas saldırısının olası sonuçlarına ilişkin konuştu. Harari, saldırının şiddet düzeyinin ve sonrasındaki İsrail misillemesinin nesilleri etkileyecek sonuçları olabileceğini kaydetti. Harari, saldırıdaki istihbarat başarısızlığı ile Netanyahu'nun politikaları arasında bağlantı olduğunu savundu.
Ünlü yazar şunları söyledi:
"Çok açık olan İsrail halkının yıllardır devam eden kötü siyasetin faturasını ödediğidir. Netanyahu, bir yandan Filistin'le yapılabilecek herhangi bir barış girişimini göz ardı ederken, diğer tarafta, ulusu kutuplaştırarak bir siyasi kariyer inşa etti. Sistematik olarak da devlet kurumlarına saldırdı. Biz şu anda bunun bedelini ödüyoruz. Bu, dünyadaki tüm demokrasiler için bir derstir. Buradaki ders, güçlü popülist liderlerin ulusları kendi siyasi kariyerleri için bölmesine izin verilmemesi gerektiğidir."
Anladığım kadarıyla iki devletli bir çözümü destekliyor Harari. Desteklemese bile bu açıklamaları olumlu.
İsrail’in neden alçaklık yaptığına en net delil beyaz fosfor bombasını kullanmasıdır. Fosfor bombası, beyaz fosfor adı verilen kimyasal bir madde içeren bir patlayıcı silahtır. Beyaz fosfor, havayla temas ettiğinde kendiliğinden tutuşarak alev alır ve 800 derece sıcaklığa ulaşabilir. Bu nedenle, fosfor bombası, hem insan hem de hayvan hayatı için son derece tehlikeli bir silahtır.
İlk kez ABD tarafından Vietnam Savaşı’nda kullanılmıştır. Deriyi kemiğe kadar yakan fosfor bombası, genellikle sis oluşturmak veya düşman hedeflerini işaretlemek için kullanılır. Ancak, aynı zamanda yangın başlatmak için de kullanılabilir. Fosfor bombası, özellikle ormanlık alanlarda veya yerleşim yerlerinde kullanıldığı takdirde, geniş çaplı yıkıma ve can kaybına sebep olabilir.
Fosfor bombası, 1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi tarafından yasaklanmış olmasına rağmen, bazı ülkeler tarafından hâlâ kullanılmaktadır. Örneğin, İsrail ve ABD'nin, Filistin ve Irak’ta fosfor bombası kullandığı iddia edilmiştir.
İsrail insanlık suçu işliyor; ama ona dur diyen yok! Kim ona dersini verecek, merak ediyorum...