Jeremy Rifkin’i Batı’da demode olarak görenler var

Sesli Dinle
A -
A +

Kemal Bey cumartesi günü ekonomi konusundaki danışmanlarını açıkladı. Hepsi konusunda uzman isimler. Ancak eleştirildikleri yönler de var.

 

En öne çıkanı Jeremy Rifkin’di. Rifkin önemli biri. Görüşleri değerlendiriliyor ve eleştiriliyor. Dünya çapında liderlere de danışmanlık yaptı. Özelikle “Üçüncü Endüstri Devrimi” kitabına aleyhte görüş verenler de az değil.

 

Rifkin’in görüşlerini özellikle demode bulanlar var. Neden mi? Açıklayalım...

 

Financial Post’tan Peter Foster'ın 11 Ekim 2011’de yazdığı yazı önemli. Foster’a göre Rifkin biyoteknolojiye karşı. Yani gen terapisi ve yemek arzının ortaya çıkmasına itiraz ediyor.

 

Rifkin’e göre biftek tüketimi iç şiddete sebep oluyor. Ayrıca genetiğiyle oynanmış gıda, kapitalizm tarihinin en büyük başarısızlığı olacaktı. Tam tersi oldu. 2005’te hidrojen yakıtı devrimi de olacaktı Rifkin’e göre. Hiçbiri olmadı.

 

Daha bunun gibi Rifkin’in yanıldığı bazı konular var. Kemal Kılıçdaroğlu Messi, Ronaldo gibi oyuncular Türkiye için oynayacak diyor. Büyük futbolcular transfer ederek iyi futbol oynanmıyor. Messi, Barcelona’da etrafında muazzam oyuncular varken müthiş oynuyor. Ama Arjantin Millî Takımı’nda aynısı şimdiye kadar olmadı.

 

Yani takım oyunu için lider şart. Bize geçmişte Atilla Karaosmanoğlu da geldi. Başarısız oldu. Kemal Derviş geldi, başarısız oldu. Yani kıymetli bir isim geldi diye o isim her şeyi düzeltemez.

 

O yüzden Rifkin’i demode bulan çok kişi var. Beğenen de var. CHP seçimi kazanır ve göreve başlarsa o zaman daha iyi görürüz...

 

 

 

 

 

Market olayı başka tarafa gidiyor!

 

 

 

Marketler uzun zamandır eleştiriliyor. Demokrasilerde eleştirilir. Nitekim siyasi parti liderleri de eleştirdi. Gıda Perakendecileri Başkanı Galip Aykaç üslup olarak yanlış konuştu. Nitekim istifa etti.

 

Hayat pahalılığının sebebi olarak yek başına marketleri görmek doğru değil. Ama kur yerindeyken, enerjiye zam gelmemişken fiyatlar değişiyorsa burada sıkıntı vardır. Vatandaşlar bana da yazıyor. “Üç gün önce aldığım şu ürünün fiyatı şu kadar yükselmiş” diyor. Ticaret Bakanlığı yetkilileri gider, araştırır, gereken neyse yapar. Ceza keser. Hukuk devletinde işleyiş böyledir.

 

Ama insanları tehdit etmek, vururum, kırarım demek doğru değil. Durumdan vazife çıkaran birileri de marketlerin camlarını kırıyor. Bunlar yanlış. İşin içine şiddet girdi mi, her şey değişir.

 

Eleştiri kabul ama tehdit dili asla kabul edilemez. Herkes olduğu yerden bir adım geri atmalı. Marketler eleştirilsin, sıkıntı varsa gereğini kanunlar önünde devlet yapsın, başkası değil.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.