2019 seçimlerinden sonra muhalifler özellikle büyükşehirlerin kazanılmasıyla beraber büyük bir öz güven elde ettiler. O seçim sonuçlarını iyi okuyamadıkları için çok temel yanlışlar yaptılar.
Öncelikle 2019’da İstanbul ve Ankara’yı muhalefet kazandı ama bir şey yaparak değil. AK Parti kendi yanlışlarıyla o iki belediyeyi kaybetti. Elbette HDP’nin büyük desteğiyle. İyi okuyamadıkları bir seçim 2023’te onlara pahalıya patladı.
Millet İttifakı son üç seneyi parlamenter sisteme geçeceğiz diyerek heba ettiler. Hâlbuki sistemi değiştirmek için en az 361 milletvekili lazımdı. Hemen 360 diyeceksiniz ama bir kişinin Meclis Başkanı olacağını unutuyorsunuz. Her toplantıda parlamenter sisteme geçeceğiz deyip durdular.
Pandemi sonrası yeni bir dünyanın eşiğinde olduğumuzu göremediler. Parlamenter yapıya geçeceğiz, bunu anladık. Ancak temel sorunlara el atılmadı. Enflasyon, ev kiraları, mülteci meselesi konusunda ağız birliği sağlanamadı. Somut tek bir öneri getiremediler.
Sadece sorunları söyleyip şikâyet ettiler. Eldeki tek somut veri seçim sonrası ödenecek 15 bin lira ikramiye oldu. Mesela ekonomi kadrosu belli olsa ve neler yapacaklarını somut olarak anlatsalar farklı olurdu. 6’lı Masa çok dağınık görüntü verdi. Herkes kendi ekonomi programını hazırlamış. Hiçbiri bir diğeriyle uyumlu değil...
Dış politikada politikalar uyuşmuyor. Libya tezkeresine biri evet diğeri hayır dedi. Millî eğitimde ortak bir politika yoktu. Esasında ortak anlayış yoktu.
Meral Hanım aylarca seçilecek aday deyip Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemediğini söyledi. Kılıçdaroğlu da aylarca, “Ben adayım” dedi. İki isim bir araya gelip bu meseleyi konuşmadılar. Sonra 2-4 Mart tarihlerindeki olaylar yaşandı. Masa dağıldı. Tekrar zorla bir araya gelindi. Altılı Masa'ya en çok zararı bu olay verdi. Derken İmamoğlu ve Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun formülünü geliştirdiler. Dünyanın en saçma fikirlerinden biri buydu.
Gördük ki ne İmamoğlu Karadeniz’de ne de Yavaş İç Anadolu’da etkili oldu. Erdoğan karşısında varlık gösteremediler. “Efendim Yavaş ya da İmamoğlu aday olsa kazanırlardı” söylemi de boş. İkisi de yenemezdi.
Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Parti kendi isimleriyle girseler daha etkili olurlardı. CHP ismiyle girmek Anadolu’da olumsuz sonuç doğururdu, nitekim öyle oldu...
Muhalefet HDP işini yönetemedi. Bunun özellikle Anadolu’da Millet İttifakı’na olumsuz yansıyacağını görmeleri gerekirdi. Aynı şey 2019’da da yaşandı. Büyükşehirleri muhalefet aldı ama Anadolu’yu kaybetti. O zaman HDP ile ortaklıkları büyükşehirlerde işe yaradıysa da Anadolu'da ters tepti...
Daha bunun gibi çok yanlışları var. Muhalefete düşen, iyice bir öz eleştiri yapmak. Kimseyi suçlamadan, hatayı kendilerinde arayarak. Belki bir sonuca varırlar. Yok, “Biz haklıyız” derlerse ya da kendilerinde hata bulmazlarsa geçmiş olsun. Bu kafayla 2024’te bazı belediyeler de ellerinden gider. Başta İstanbul.
Özellikle CHP’nin muhafazakâr cenahı iyi tanıyan isimlere ihtiyacı var. Hangi konuya nasıl tepki verirler bilmeleri lazım. Seccade işi bile onlara büyük zarar verdi...
Pazar günü olağanüstü bir sürpriz olmazsa Sayın Erdoğan seçimleri kazanacak. 21 yıl aradan sonra seçim kazanan bir lidere şapka çıkartılır. Gerçi rakipleri zayıf olsa da gene de Erdoğan ve arkadaşları muazzam bir başarıya imza atmış olacaklar...
Harika bir değerlendirme