Sürekli hukuk vurgusu yapan TÜSİAD boşa düşerken...

A -
A +
Maaşlarına zam talep edilen 257 Migros çalışanı kapının önüne konuldu. 257 işçi işe iadelerini talep ettiler. Migros marketlerin sahibi Tuncay Özilhan'ın evinin önünde protesto eylemi yapmış, polis 100'e yakın işçiyi gözaltına almıştı. Bu işçilerden bazılarına kelepçe vuruldu. 
TÜSİAD, AK Parti ve Erdoğan ne derse tersini yapan bir işverenler kurumu. Hiçbir kritik anda açıklama yapmazlar. Terörü kınamazlar. FETÖ’ye laf etmezler. Ortada bulamazsınız. Ama Osman Kavala çağrısı yaparlar. Hak derler, hukuk derler. Hep derler ama iş kendilerine geldi mi boşa düşerler... 
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan en son açıklamasında şöyle dedi: 
"Farklı dil, din, ırk, mehzep, etnisite, sosyo-ekonomik kökenden insanlardan oluşan milleti düşününce, herkesi harekete geçirmek, herkesin katkısını almak, kimseyi dışarıda bırakmamak ancak demokrasi ve laiklik ile mümkün olabilir."
Klasik bir TÜSİAD açıklaması. Hadi bu normal. Tuncay Bey bakın hukuk alanında ne demiş: 
“Kuvvetler ayrılığını güçlendirmek için denge ve denetleme mekanizmalarıyla yargısal denetimin güçlendirilmesi, şeffaf, hesap verebilir, daha az merkeziyetçi ve etkin bir kamu yönetimi anlayışının yerleşik hâle getirilmesi… Bu adımları atabilmek, geleceği hep beraber inşa edebilmenin temelini oluşturacaktır... Bu adımları atabilmek, özlediğimiz toplumsal adaletin, küresel sistemin güçlü ve saygın bir aktörü olmanın ve gelecek kuşaklar için ekosistemin dengesini gözeten bir büyüme modelini inşa etmenin temelini oluşturacaktır.”
Kuvvetler ayrılığı size gelince olmuyor mu Tuncay Bey? Türkiye’de hukuk yok, kuvvetler ayrılığı olsun diyorsunuz ama hakkını arayan işçileri kelepçeletiyorsunuz. Evinizin önünde hakkını arayan insanların hukuk ne olacak Tuncay Bey? 
Sayın Bakanımız Vedat Bilgin, Migros çalışanı işçilerin şikâyetleri ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak soruşturma başlatıldığını; hiçbir işçinin, emekçinin mağdur edilmesine göz yumulmayacağını söyledi. 
TÜSİAD’a toz kondurmayanlar bakalım ne diyecekler? Osman Kavala’nın hakkını aradığınız kadar, şu gariban işçilerin haklarını da arasanız keşke. Ama nerde?
Her şeyleri para olan TÜSİAD için tek çıkar kendi çıkarıdır. Hukuku da sadece kendileri için isterler. 
20 Ekim 2021’de yazdığım yazının bir bölümünü aynen koyuyorum. TÜSİAD maalesef budur:
“2007’de Hrant Dink Cinayeti işlendi. Eşi başörtülü biri Cumhurbaşkanı olamaz dediler... Askerler muhtıra verdi. 367 skandalı yaşandı. TÜSİAD yargı bağımsız olmalı demedi. Kuvvetler ayrılığı vurgusu yapmadı. Bıyık altından darbe olsa sevinecekleri muhakkak. 
2002’de 7 Şubat darbesi yaşandı. TÜSİAD ortada yoktu...
Gezi ayaklanması oldu. Seçilmiş, meşru hükûmeti devirmek istediler. Bazı TÜSİAD üyeleri Gezi’ye aleni destek verdiler. 
17/25 Aralık emniyet yargı cuntası darbe girişimi oldu. TÜSİAD paralel yapı kabul edilemez demedi. Dut yemiş bülbül gibi oturdu. 
PKK hendek kazdı. Ayrı devlet naraları attı. TÜSİAD’ın ağzından tek ses çıkmadı. 
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi oldu. 252 şehit, binlerce gazi oldu. Ülke darbeden Erdoğan sayesinde ve kılpayı kurtuldu. TÜSİAD, FETÖ’yi kınayamadı bile...”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.