Behçet hastalığı

A -
A +

Antalya'dan "Halit Gürteper" mektubunda özetle diyor ki: "Ben 28 yaşında bir gencim. 2 yıl önce Behçet hastalığına yakalandım. Tedavim devam ediyor. Bu hastalık hakkında bilgi verir misiniz?" 1937 yıllarında Türk doktor Hulusi Behçet tarafından tarif edilmiş bir hastalıktır. Tıbbın çeşitli branşları bu hastalık konusunda çalışmalar yapmaktadır. Jinekoloji, dermatoloji (cilt hastalıkları), oftalmoloji (göz), nöroloji bilim dalları bu hastalıkla ilgilenmektedir. Üç belirtisi ile tanınır: 1-Genital bölgede ağrılı yüzeysel ülserler, 2-Ağız mukozasında aftlar, 3-Tekrarlayan üveitis ve irridosiklitis yani göz problemleri. Hastalığın nedeni bilinmemektedir. Bir kısım araştırmacılar hastalığın nedeni olarak virüsleri sorumlu tutmuşlardır. Diğer grup araştırmacılar ise hastalığın daha çok otoimmün bir hastalık yani bağışıklık sistem bozukluğuna bağlı oluşabileceğini savunmaktadırlar. Gözlerde basit problemlerle başlayan bu hastalık gözde ciddi problemlere hatta körlüğe neden olabilir. Ağızda çıkan aftlar genellikle hastalığın ilk belirtisi olabilir. Dudak, dil, yanak mukozası, yumuşak ve sert damakta, bademciklerin üzerinde ve daha arka bölümlerde oluşabilir. Hastalarda bu lezyonlar ağrılıdır ve sıklıkla ağızda kötü koku ile birlikte bulunur. Bu hastalığın genital bulguları da vardır ve aft benzeri lezyonlar bu bölgelerde de görülür. Behçet sendromlu hastalarda derin damar problemleri ve gezici eklem ağrıları normal kişilere göre daha sık olarak görülür. % 4-10 oranında nörolojik komplikasyonlar ortaya çıkar. Bu bazı sinir felçleridir. Nörolojik belirtilerin ortaya çıkması hastalığın istikbalinin kötü olduğuna işarettir. Behçet sendromu yavaş yavaş ve kademeli olarak ilerleyen bir hastalıktır. Öncelikle kadınlarda ağız ve genital bölge lezyonları ilk olarak ortaya çıkar ve çok sonra göz bulguları oluşur. Hastalığın teşhisi özel testler ve klinik bulgular ile konulur ve tedaviye başlanır. Günümüzde yapılan tedaviler yüz güldürücüdür. Bu hastalığa yakalanan kimselerim mutlaka bir üniversite hastanesinde takibe girmesi ve bütün yukarıda belirttiğimiz branş hekimlerinin kontrolünde ve tedavisinde olması gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.