Ali Koç istedi diye olmaz!

A -
A +

Kim alınacaksa alınsın. Kulüpler Birliği futbolumuzda UEFA standartlarında bir devrim planlıyor ama bu o kadar zor ki...

 

Yazımın başlığı hayaller ve gerçekler olacaktı ama...

 

Doğru söze kim ne der?

 

''Tek tip sözleşme olsun!'' diyor Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç.

 

Dikkat edin, Fenerbahçe Başkanı sıfatını kullanmıyorum altını çizerek Kulüpler Birliği Başkanı ifadesini kullanıyorum. Niçin?

 

Birileri bir yerlerinden çekip sündürmesin diye...

 

Ali Koç istedi diye olmaz!

 

Koç diyor ki; ''Tek tip sözleşme olsun!''

 

Tıpkı İtalya, İngiltere, Almanya gibi bütün kulüplerin uyacağı standart bir sözleşme.

 

Yani; maaş, imza parası, imaj hakları ve maç primleri... Özetle hepsi ama hepsi tek tip sözleşmede olsun isteniyor.

 

Öyle de ''Maksat ne?'' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

 

Gaye açık ve net...

 

Tek tip sözleşme olduğunda; al takke ver külah devri kapanacak.

 

Hâliyle birinde başka diğerinde başka; iki ayrı hesap tutulamayacak.

 

Kim ne kazanıyorsa kazandığı oranda vergisini ödeyecek.

 

Azdan az, çoktan çok gidecek.

 

Dahası harcama limitlerinden, bankalar anlaşmasına by-pass etme yol ve yöntemleri son bulacak. Hakikat ne ise bilançoda o görülecek.

 

Yani?

 

Haksız rekabetin önü kesilecek.

 

Vadesi geçmiş borçların denetimi kolaylaşacak.

 

Kayıt ve raporlamada Avrupa'ya giden takımlar ile Avrupa'ya gitmeyenler arasındaki uygulamada çifte standart ortadan kalkacak.

 

Sağlıklı bir finansal yapı için bütün takımlar, bütün kayıtları UEFA standartlarına uygun hâle getirecekler.  

 

Böylelikle futbolumuza çeki düzen gelecek.

 

Futbolumuzun marka değeri güçlenecek ve daha adil rekabetin yolu açılacak, toplam kalite, verimlilik ve fayda artırılacak.

 

Daha ne olsun? Hayali bile güzel...

 

Ayrıca kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi?

 

Peki ya uygulanabilirliği, mümkün mü bu?

 

Ali Koç istedi diye olmaz!

 

Keşke olsa ama Ali Koç istedi diye gerçekleşmez maalesef. Neden mi?

 

Tabii ki, ideal ve realite ikilemi söz konusu...

 

Birilerine avantaj sağlayan bu durum çok gürültü koparır.

 

Koparsa kopsun, uygulansın diyor ve ihtimali düşünüyorsanız.

 

Çok da zayıf değil. Tabii ki, TFF risk alıp, talimat değişikliği yaparsa pekala mümkün ama bu riski almak o kadar zor ki...

 

Kim alınacaksa alınsın... Maalesef; dizginlenemeyen hırs, olayları manipüle etme mahareti, her şeyi kendine yontan kişilik kültüyle sporu yönlendirmeye çalışanları görüp de dehşete kapılmamak mümkün değil.

 

Maalesef ki maalesef... Bir hoyratlık yarışıdır sürüp gidiyor. Yanlış politikalar, yanlış transferler ve yanlış uygulamalar kulüplerimiz ne yazık ki iflasa sürüklüyor da ana karar vericiler seyrediyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.