Uçtu uçtu Kartal değil fırsat uçtu. Bunun adı ‘’Garanti oyun’’ ve ‘’Garanti sonuç’’ olamaz. Sadece puan değil sezonun kaybıdır bu maç Beşiktaş adına.
İyisi mi, bir ‘’yüzleşme’’ diyelim tarihî rekabet adına iki takımı 100. kere karşı karşıya getiren maça.
Yoksa Aboubakar’ın şutu ve Ghezzal’ın sonuç getirmeyen bir kale önü pozisyonu dışında kayda değer bir güzellik bulamadım dev maçta. Yazık koca umutlar heba oldu. Oysa farklı beklentileri barındıran bir maçtı Trabzonspor - Beşiktaş mücadelesi.
Neredesin Cenk Tosun, sakatlanacak zaman mıydı şimdi? Senin yokluğunda Beşiktaş inan tat vermiyor. Tarihin en etkisiz Trabzonspor’una karşı bile Aboubakar, Redmond, Ghezzal ve Maxim silahları işlemiyor tutukluk yapıyor. Muleka ve N’Koudou hamleleri de şampiyonluk yarışına sıkıca tutunmak adına kazanmak zorunda olduğu bir maçta oyununu rakibine kabul ettiremedi Beşiktaş. Çok pasif kaldı. Hâlbuki Şenol Güneş, siyah beyazlı camiada 100. defa galibiyete imza atıp kariyerinde bir ilki daha yaşamak amacındayken. Doğrusu çok şaşırdım. Son beş maçını kazanan Beşiktaş nasıl bu kadar pasif kalır? Şenol Hoca gibi bir tecrübe bu duruma nasıl çare üretemez? Karadeniz’in sert rüzgârı mı çarptı yoksa? Sanki akıl tutulması yaşar gibiydi Şenol Hoca.
Zor günler yaşayan Trabzonspor hem prestiji kurtarmak hem de ‘’Yıkılmadım ayaktayım’’ diyebilmek arzusundaydı. İhsan Derelioğlu gücünü tartan akılcı 4-1-4-1 saha düzeni ile hem kontrollü oyun hem de en uca Gomez’i kanatlara Markovic ve Peres’i yerleştirip, Siopis, Bakesetas ve Abdülkadir üçgeni ile karşıladığı Beşiktaş’ın pas yollarını çok iyi kapadı. Fakat ofans organizasyonu eksik kaldı. Bu eksiği kapamak adına Derelioğlu’nun Trezequet hamlesi oyuna hareket ve canlılık getirse de Abdulkadir Ömür’ün ezdiği toplar sonucun değişmesini önledi.
MAÇIN ADAMI: Mert Günok
