Soru net... Paris 3. defa olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapıyor da neden bize bir tanesini bile çok görüyorlar?
Kimseyi suçlamayalım, kendimize bakalım.
IOC’nin temel amacı; olimpiyat mirasının sürdürülebilirliğini sağlayarak spor aracılığıyla daha gelişmiş daha müreffeh bir dünyadır.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapacak şehri belirlerken çok seçici ve oldukça titiz davranır. Maliyeti daha az ve etkisi daha maksimize edilmiş bir olimpiyat oyunları sistemi inşa etmektir asıl amaç.
Bu sebeple aday şehirleri öncelikle sportif, ekonomik, sosyal ve çevresel olarak en uygun projeleri yapıp yapmadığıyla değerlendirir.
Erkekler takım son 16 turunda Mete Gazoz, Abdullah Yıldırmış ve Berkim Tümer’den oluşan ekibimiz, Kolombiya'yı beraberlik atışında mağlup etti.
Bu, aday şehrin vizyonu, kapsamı, spor ve yarışma yerleri, olimpiyat köyü, paralimpik oyunlar, konaklama, ulaşım, medya, çevre, emniyet - asayiş, tıbbi hizmetler - doping kontrolü, hükümet - halk desteği, pazarlama ve ekonomi kriterleridir.
Nitekim, 2020 Olimpiyat Oyunları’nın Tokyo’ya kaybedişimizin altında da bu gerekçeler yatmaktadır. IOC, İstanbul’u tesisleşme, organizasyon tecrübesi, kişi başına düşen milli gelir ve uluslararası spor kuruluşlarındaki üye sayıları açısından yeterli görmedi.
Paris’in 2024’ü kazanması da bu gerekçelere dayanmaktadır. Paris’te yaşanan skandalları görünce diyebilirsiniz ki; ‘’Biz bunlardan daha mı kötüsünü yapardık?’’
Ancak mesele iyi organize edip edememek değil mesele IOC’nin o adaylık kriterlerini geçip geçememek. Geçmekle de kalmıyor, asıl iş ondan sonra başlıyor. Niye bu konuya dikkat çekiyorum? Size dün bu konuda ip uçları verdim, bugün olayı daha da açacağım.
FRANSA SPORUN GÜCÜNÜN FARKINDA
Fransa; spor kültürü, algıda seçicilik, dünyada etkin güç olmak adına yıllardır büyük çaba içerisinde ki, bu çabanın Paris2024 Oyunlarının kazanılmasında hayli etkili olduğu herkes tarafından bilinmekte. Ancak Fransa, ''Oyunları kazandık'' diye yan gelip yatmadı son 7 yılda dünyanın birçok ülkesinde spor yoluyla inanılmaz faaliyetler gerçekleştirdi hâlâ da devam ediyor.
''Daha adil dünya için'' mottosuyla Fransa oyunları 3. defa kazandığı halde Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)'nin de desteğini alarak, bugün 150'den fazla ülkede 5 bin kişiyle sürdürülebilir kalkınma alanında bilgi, beceri ve yeterliliklerin arttırılması amacıyla spor eğitmenleri, gençlik çalışanları, gençlik liderleri ve STK'ların da katılımıyla yüzlerce spor projesini ülke dışında uyguluyor.
Peki biz Türkiye olarak ne yaptık, sporda sürdürülebilir kalkınma, uluslararası rekabet ve dayanışma adına? Söyleyin hangi yolu tuttuk ve hangi politikayı takip ettik?
Türkiye olarak biz sporda daha iddialı, uluslararası rekabette öncü olmak adına ne yaptık ya da yapıyoruz?
RIZA KAYAALP’İ KORUYAMADIK
Maalesef, bütün dünya yıldızlarına, elit sporcularına ayrı bir ihtimam gösterirken biz Paris’teki altın madalya umudumuz Avrupa ve Dünya Şampiyonu Rıza Kayaalp’in bile Paris Olimpiyatları’na katılmasını sağlayamadık. Niye? Hastalandığı ve çok kısa bir süre kala tedavi amacıyla IOC tarafından doping kapsamına giren bir ilacı aldığı için.
Böyle bir garabet bir Amerikalı sporcunun başına asla gelmez. Hem de olimpiyat oyunlarına kısa bir süre kala. Bu olayın sporcuda, spor toplumumuzda ve uluslararası alanda ne büyük tahribata yol açtığını bilir misiniz?
Bahsettiğim sporcu herhangi biri değil; bu ülkeyi dünyada defalarca temsil etmiş, İstiklal Marşımızı okutup, Ay Yıldızlı bayrağımızı defalarca göndere çektirmiş, ‘’Türk gibi kuvvetli’’ diye sembol olmuş kariyeri mükemmel bir örnek sporcudan bahsediyorum.
İnsan bu robot değil ki, herkes gibi hastalanır, tedaviye ihtiyaç duyar. Nitekim duydu da…
Söyleyin, Rıza Kayaalp’e IOC’nin doping kapsamına giren ilaçlardan haberdar özel bir doktor tahsis edilemez miydi?
Neyse geçelim, konuyu açmamın sebebi sporcunun kıyafetine gösterilen hassasiyeti sporcunun kendisinden esirgeyen iradedir.
Dönelim Fransa’ya oyunları 3. Defa kazandıkları halde ‘’Buraya kadar şimdi keyfini çıkaralım’’ demediler, spor bilimcileri, spor adamları, sporcular ve spor medyası el ele karıncalar gibi çalıştılar ve çalışmaya da devam ediyorlar.
Yeri gelmişken Olimpiyat Hareket adına 150 ülke ile yaptıkları o anlaşmadan önce çıkan bazı konuları anlatayım:
GÜNDE EN AZ 30 DAKİKA SPOR
Eğitim...Dünyadaki tüm çocukların günde en az 30 dakika spora erişimini sağlamak.
İstihdam... Aile ve okul sonrası spor yoluyla beceri edinme ve istihdamı teşvik...
Filenin Sultanları, Paris 2024'teki ilk maçında Hollanda'yı 3-2 mağlup etti.
SPOR, SAĞLIK VE BESLENME
Sağlık ve beslenme... Lise öğrencilerinin son 40 yılda fiziksel kapasitelerinin dörtte birini kaybettiğini ileri sürerek dinamik toplumu yeniden güçlendirmek adına 2030 yılına kadar fiziksel hareketsizliğin yaygınlığını %15 oranında azaltacak programlar ve modellemeler.
Elde edilecek verileri ‘’Bireylerin sağlık, beslenme ve refahını iyileştirmek’’ amacıyla Mart 2025'te yapılacak Beslenme Zirvesi ile daha da olgunlaştırmak.
KAYNAKLARIN ETKİN KULLANIMI
Finansman ve etki ölçümü... Yapılan sportif yatırımların çöp olmaması adına kaynakların yerinde kullanımı, yatırımların zamanında harekete geçirilmesi ve sporun tüm potansiyelinin açığa çıkarılması.
Söyleyin biz bu çabanın neresindeyiz?
Sportif tesis yapmakla övünürken o tesislerde gençliğe hangi eğitimi, hangi eğitmenlerle, hangi eğitim plan ve program doğrultusunda veriyor, hangi sonuçları alıyoruz?
Ölçme değerlendirme yapıyor muyuz?
ÇEVREYE DUYARLI İNSAN
Olimpik hareketin önceliğini sürdürülebilirlik ve Paris İklim Anlaşması ile uyumlu, çevreye duyarlı olimpik insan faktörü ile güçlendirmek.
Bu uğurda IOC, Başkanı Thomas Bach, spor ve sporcuları geliştirme programları için Olimpiyat Dayanışma bütçesinden 650 milyon ABD doları ayrıldığını söylüyor.
Daha da çarpıcı olanı ise LA28, Başkanı Casey Wasserman, 2028 yılına kadar Los Angeles parklarında gençlik sporunu destekleme ve park alanını genişletmek için 160 milyon ABD doları ayrıldığını ifade etti.
İSTANBUL’UN DÜNYADAKİ YERİ?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruyorum bu noktada İstanbul olarak biz ne yapıyoruz; daha yaşanabilir şehir ve şehircilik anlamında dünyadaki yerimiz nedir?
Hali hazırda bir olimpik parkımız var mı? Spor cephesinde, en büyük uluslararası spor müsabakalarının adaylığı söz konusu olduğunda anlatacak neyimiz var?
FIFA Başkanı Gianni Infantino
BİN OKULA FUTBOL SAHASI
''Okullar, FIFA, Futbol eğitim programının bir parçasıdır. Amiral gemisi müsabakalarından elde edilen gelirin çoğunu futbolun gelişimine yatırıyoruz'' diyen FIFA Başkanı Gianni Infantino, FIFA bütçesinden tam 5 milyar ABD doları ayırdıklarını ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda bin okula, bin futbol sahası ve eğitim programı sözü verdi.
Soruyorum size Türkiye bu pastadan hangi payı aldı ya da alıyor?
Bilenler bilmeyenlere anlatsın lütfen.
TMOK, Spor Bakanlığı, SGM, TFF, TÜRFAD bu hususta ne yaptılar, ne yapıyorlar ya da ne yapacaklar?
Özellikle TFF Futbol Gelişim Direktörü Oğuz Çetin Hocam'a soruyorum, sahi ne yapıyorsunuz?
BANKALAR DA OYUNA DAHİL
Olimpik hareket zirvesinden dayanışma ve kendini geliştirmenin itici gücü spor, ortak zorluklar ile başa çıkma ve özellikle gelecek nesil sporcularına yatırım anlamında eğitim, sağlık, beslenme de dahil mali destek çıktı.
Kamusal kalkınma bankaları ve Finans Ortaklığı (FiCS), toplum temelli spor altyapısına 10 milyar ABD doları yatırım kararı aldı. Sporun önemi ve gücünü fark edebildi mi, bizim Türk bankaları acaba?
Şöyle ifade edeyim finans ve spor koalisyonunun üyeleri ADFIMI, AFD, ALIDE, BOAD, CAF, ICS, JICA ile Avrupa Akademik Spor Ağı (ENAS), GiZ, UNESCO, IOC, IPC, Paris 2024 ve Dakar 2026. Bunlara Kolombiya, Fransa, Fas, İtalya ve Güney Afrika'dan altı yeni banka daha katılırken bu büyük ortaklık, ekosistemin geliştirilmesinde katalizör görevi görecek, ekonomik fırsatlar ve sosyal katılımı teşvik adına bizim niye makro projelere imza atan aralarında bir bankamız yok?
Şu anda Dünya Bankası Grubu ve Fransız Kalkınma Ajansı, Paris'te, spor, kardeşlik ve evrensel tarihte yeni bir sayfa açmak adına sporun sürdürülebilir kalkınmaya katkısını inceleyerek yeni bir rapor üzerinde çalışıyor.
Niye? Olimpiyat Oyunları spordur ve spordan daha fazlasıdır.
