Yazarımız Hasan SARIÇİÇEK; A Millileri değerlendirdi
Hepsi üstün yetenekler… Genç ve ümit vaat eden bu takıma zafer de yakışır kupa da… Gel de gururlanma!
Gel de ümitlenme!
Gel de 2002’den bu yana hep uzaktan seyrettiğimiz Dünya Kupası için bu defa hayaller kurup, 2028 Dünya Kupası için hedefler koyma.
O kupayı istiyoruz hem de çok istiyoruz.

Ne yalan söyleyeyim içim içime sığmıyor; duruşum, yürüyüşüm değişmiş, başım dik öz güvenim yerli yerinde…
Ay Yıldız’la göğsüm bir başka kabarıyor, ruhum daha bir şahlanıyor.
‘’Olacak’’, diyorum hayaller bu defa gerçek olacak.
Neden olmasın?
Altın bir nesil yakalamışız.
Genç, dinamik ve büyük hayaller gören, inanmış tutkulu bir takım.
Bir kulüp takımından daha organizeler, dostluk, arkadaşlık, dayanışma ve yardımlaşmaları mükemmel.
Altın kalpli büyük yeteneklerden oluşan bir nesil bu. Hepsine yürekten inanıyorum.
İnancım o ki Türkiye’yi şahlandıracak, bu necip millete ilkleri yaşatacak bu çocuklar.
Seni bu kadar umutlandıran nedir, derseniz, onu da açıklayayım.
AVRUPA'NIN EN İYİSİYİZ!A Milli Takımımız; Macaristan gibi fizik kapasitesi yüksek, coşkulu, sert ve tempolu oynayan bir rakibe karşı iki maçta 6 gol atıp, zafer üstüne zafer çıkararak UEFA Uluslar A Ligi’ne yükseldi.
Bu muazzam bir şey.
Kalitemiz tescillendi; Ay Yıldızlı ekibimiz Avrupa’nın en iyi 16 takımından biri artık. euro 2028 elemeleri kurasındaki yerimiz 1 ya da 2 torba olacak.
Bu o kadar önemli ki, anlatamam.
DÖRT DÖRTLÜK SAVUNMA Vincenzo Montella bizden biri… Beli ki İtalyan teknik adam önceki maçlardan önemli dersler çıkarmış. Doğru bildiği ve yavaş yavaş sonuç almaya başladığı sıfır forvette ısrar etse de hatada ısrar etmiyor, akılcı bir kurguyla üçlü savunmadan dörtlüye dönerek doğruyu bulmuş.
Nitekim savunmamız hatasız oynadı.
Bir gole katkı sağlayan Abdulkerim ve Eren mükemmeldi.
Mert Müldür ile Samet’e özel parantez açmak istiyorum; cesur, yürekli ve millî ruhu diri tutan futbolları ile önündeki oyuncuları adeta şahlandırdılar.
MİLLİ TAKIM HAVUZU GÜÇLENDİ Düşünün. 3-1’lik ilk maçta takımı ateşleyen Orkun Kökçü yok, Kaan, Merih Demiral ve Yunus Akgül yok.
Peki ne var? Onları artamayan zenginlik; Barış, İrfan Can, Yusuf Akçiçek, Salih ve Deniz Gül gibi muazzam rezerv güç var.
Süre alamasalar da gerilerinde hazır bekleyen; Muhammed, Berke, Emirhan, Baniya, Atakan, Can Uzun ve Emre Mor var.
İyi ki varsınız çocuklar.
UĞURCAN KALEDE DEVLEŞTİ Macarlar bir an önce golü bulmak adına 3-4-3 dizilişiyle önde B. Dardai, Varga, Szoboszlai ve geriden gelen Gazdag ile kalemizde baskı kurmak istediler.
Bizim çocuklar izin vermedi.
Özellikle Oğuz ve Kenan’la kanatları mükemmel kapattık.

Büyük kaptan Hakan Çalhanoğlu iyi bir liderlik yaptı. Arda Güler ve sakatlıktan dönen İsmail Yüksek ile orta alanda iyi organize olup Macarların ön alan baskısını kırdık, top yaptırmadık.
Rakibimize sadece iki pozisyon verdik.

Onda da Uğurcan Çakır kalesinde devleşti. Özellikle maçın seyrini değiştiren karşı karşıya pozisyonda Gazdag’ın vuruşunu kurtarışı takdire şayandı. Özetlersek iyi bir sezon geçiren Uğurcan Ay Yıldızlı forma ile son iki maçta toplam 7 kurtarışa imza attı.
Kırılma anı mı?
Sakatlıktan dönen İsmail’in kazandırdığı penaltı ve büyük kaptan Hakan Çalhanoğlu’nun golü Macarların moralini bozdu, gardını düşürdü, zaferin habercisi oldu.
Sahada basmadık yer bırakmayan Arda Güler ve Abdülkerim devamını getirdi, daha ne olsun?
Özetle sıfır santraforlu oyun sistemimiz oturdu, bundan sonra kim gelirse gelsin; İspanya, Bulgaristan ve Gürcistan ne fark eder?
Bu altın neslin hedefi belli; 2028 Dünya Kupası.
Yolunuz açık olsun çocuklar.
